Tom, Mary'yi içten karşıladı. - Tom gave Mary a hearty welcome.
Tom, Mary'yi içten karşıladı.
Tom gave Mary a hearty welcome.
Vardığımızda bizi içten karşıladılar. - They gave us a hearty welcome when we arrived.
Vardığımızda bizi içten karşıladılar.
They gave us a hearty welcome when we arrived.
O konuklarını yürekten ağırladı. - She gave her guests a hearty reception.
O konuklarını yürekten ağırladı.
She gave her guests a hearty reception.