Beth çok sıkı çalışmak zorunda kaldı, ve şimdi o aç ve bitkin.
- Beth had to work very hard, and now she is hungry and exhausted.
Gıda yetersizliği onu zayıf ve bitkin düşürdü.
- Lack of food had left him weak and exhausted.
Yenilenebilir enerji, tükenmeyen enerji kaynağıdır.
- Renewable energy is energy source that can not be exhausted.
Çoğunlukla oldukça yorgun hissederim.
- I often feel extremely exhausted.
Tom yorgun görünüyor.
- Tom appears exhausted.
Tom'un arabası için yeni bir egzoz sistemine ihtiyacı var.
- Tom needs a new exhaust system for his car.
Araba için yeni bir egzoz borusu almam zorundayım.
- I'll have to get a new exhaust pipe for the car.
Araba için yeni bir egzoz borusu almam zorundayım.
- I'll have to get a new exhaust pipe for the car.
A decrepit, exhausted old man at fifty-five. --Motley.