Karısı, çocuklara baktıktan sonra bitkin düşmüş.
- His wife is worn out after looking after the children.
Tom bütün gün çalıştı ve tamamen bitkin düştü.
- Tom worked all day and was completely worn out.
Onu yıpranmış eski ve yorgun buldum.
- I found him worn out, old, and tired.
O, eve vardığında yorgundu.
- He was worn out when he got home.
Onun paltosu yıpranmış.
- His overcoat is worn out.
Ayakkabılar yıpranmış.
- The shoes are worn out.