Tom gemiden denize atladı.
- Tom jumped overboard.
Büyükbabam denize gitmekten hoşlanıyor.
- Grandpa likes to go overboard.
Tom neredeyse denize düşüyordu.
- Tom nearly fell overboard.
Aşırı derecede yorgun değildim.
- I wasn't overly tired.
Bu aşırı derecede iyimser bir bakış.
- That's an overly optimistic view.
Açıkçası, ben fazlaca endişeli değilim.
- Frankly, I'm not overly concerned.