excellently; eminently; exceedingly

listen to the pronunciation of excellently; eminently; exceedingly
İngilizce - Türkçe
mükemmel; fazlasıyla; derece
excellent
{s} mükemmel

O, mükemmel reflekslere sahip. - He has excellent reflexes.

O, mükemmel bir bilim adamıdır, bu itibarla her yerde tanınır. - She is an excellent scholar, and is recognized everywhere as such.

excellent
ömre bedel
excellent
{s} nefis
excellent
en üstün
excellent
ahım şahım
excellent
berkelam
excellent
çok iyi

Şiven çok iyi. Her zaman İngiliz diye geçinebilirsin. - Your accent is excellent. You'd pass for an Englishman any time.

Bu çok iyi bir restoran ve mükemmel bir çevresi de var. - This is a very good restaurant, and with an excellent environment, as well.

excellent
mümtaz
excellent
faik
excellent
{s} kusursuz

Kusursuz bir plan gibi görünüyor. - It does seem like an excellent plan.

excellent
faziletli
excellent
excellently peka1â
excellent
üstün/mükemmel
excellent
mükemmelen
excellent
{s} üstün
İngilizce - İngilizce
excellent
excellently; eminently; exceedingly