O şarkıcının berbat bir sesi var.
- That singer has an awful voice.
Dün berbat bir kaza oldu.
- An awful accident happened yesterday.
Geçen yaz çok kötüydü.
- Last summer was awful.
Ben çok kötü üşüttüm.
- I caught an awful cold.
Bu korkunç köpeği nereden buldun?
- Where did you find this awful dog?
Bugün hava korkunç sıcak.
- It's awfully hot today.
Tom çok yorgun görünüyordu.
- Tom seemed awfully tired.
Bu, iki kişi için oldukça çok şey gibi görünüyor.
- That looks like an awful lot for two people.
Onun konuşması müthiş sıkıcıydı.
- His speech got awfully boring.
Ne müthiş bir dünyada yaşıyoruz!
- What an awful world we live in!
I have learnt an awful amount today.