examination by a test; experiment, as in chemistry, metallurgy, etc

listen to the pronunciation of examination by a test; experiment, as in chemistry, metallurgy, etc
İngilizce - Türkçe

examination by a test; experiment, as in chemistry, metallurgy, etc teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

trial
duruşma

Duruşma için ABD'ye götürüldü. - He was taken to the United States for trial.

Tanık duruşmada konuştuğu sırada gergin görünmüyordu. - The witness did not seem nervous when he spoke at the trial.

trial
yargılama

Polis onu yargılamadı. - The police didn't put him on trial.

Dün gece ipek ve ince kumaş hakkında ya da eşitlik ve adil yargılama hakkında bir rüya gördüm. - I dreamt a dream last night, about silk and fine cloth or about equality and fair trial.

trial
{i} deneme

Deneme yanılma, ilerleme adına çok ehemmiyetlidir. - Trial and error is essential to progress.

Biz deneme ve yanılma ile öğreniriz. - We learn by trial and error.

trial
{i} test

Tom'un testi ne zamandı? - When was Tom's trial?

trial
{i} dert
trial
imtihan kabilinden olan felaket veya keder
trial
(Ticaret) mahkemede duruşma
trial
{i} sınav
trial
başbelası
trial
{i} sınama
trial
{i} çile
trial
(Tıp) Deneme, tecrübe
trial
{i} örnek
trial
trial and error çeşitli yolları deneme
trial
denenme
trial
(isim) dava, deneme, prova, test, duruşma, yargılama, sınav, sınama, çile, dert, girişim, örnek
trial
duruşma, yargılama, muhakeme
trial
(sıfat) mahkeme, deneme, duruşma
İngilizce - İngilizce
trial
examination by a test; experiment, as in chemistry, metallurgy, etc