Marriage is the main cause of all divorces.
- Bütün boşanmalarının temel nedeni evliliktir.
Marriage is a type of human rights violation.
- Evlilik bir tür insan hakları ihlalidir.
Sami was born out of wedlock in Egypt.
- Sami evlilik dışı olarak Mısır'da doğdu.
Motherhood and childhood are entitled to special care and assistance. All children, whether born in or out of wedlock, shall enjoy the same social protection.
- Ana ve çocuk özel ihtimam ve yardım görmek hakkını haizdir. Bütün çocuklar, evlilik içinde veya dışında doğsunlar, aynı sosyal korunmadan faydalanırlar.
Tom has marital problems.
- Tom'un evlilik sorunları var.
I never knew that Tom and Mary were having marital problems.
- Tom ve Mary'nin evlilik sorunları olduğunu hiç bilmiyordum.
Tom and Mary have been happily married for thirteen years.
- Tom ve Mary'nin on üç yıllık mutlu bir evlilikleri var.
Patterns of married life are changing a lot.
- Evlilik yaşam şekilleri çok değişiyor.
Happy wedding anniversary.
- Mutlu evlilik yıldönümü.
Today my wife and I are celebrating our twentieth wedding anniversary.
- Bugün karım ve ben yirminci evlilik yıldönümümüzü kutluyoruz.
Tom had an extramarital affair.
- Tom'un evlilik dışı bir ilişkisi vardı.
Sami's birth resulted from an extramarital affair.
- Sami'nin doğumu evlilik dışı bir ilişkiden kaynaklandı.