I'm surprised that you don't know about their marriage.
- Onların evliliklerinden haberin olmamasına şaşırdım.
Marriage is the main cause of all divorces.
- Bütün boşanmalarının temel nedeni evliliktir.
Sami was born out of wedlock in Egypt.
- Sami evlilik dışı olarak Mısır'da doğdu.
Motherhood and childhood are entitled to special care and assistance. All children, whether born in or out of wedlock, shall enjoy the same social protection.
- Ana ve çocuk özel ihtimam ve yardım görmek hakkını haizdir. Bütün çocuklar, evlilik içinde veya dışında doğsunlar, aynı sosyal korunmadan faydalanırlar.
Tom has marital problems.
- Tom'un evlilik sorunları var.
Tom and Mary had marital problems. I think everybody knew that.
- Tom ve Mary'nin evlilik sorunları vardı.Sanırım bunu herkes biliyordu.
Patterns of married life are changing a lot.
- Evlilik yaşam şekilleri çok değişiyor.
I was disillusioned at his married life.
- Ben onun evlilik yaşamına hayal kırıklığına uğradım.
Happy wedding anniversary.
- Mutlu evlilik yıldönümü.
Today my wife and I are celebrating our twentieth wedding anniversary.
- Bugün karım ve ben yirminci evlilik yıldönümümüzü kutluyoruz.
Tom had an extramarital affair.
- Tom'un evlilik dışı bir ilişkisi vardı.
Tom's wife had an extramarital affair.
- Tom'un karısının evlilik dışı bir ilişkisi vardı.