Some young Japanese people prefer being single to being married.
- Bazı genç Japon halkı, bekar olmayı evli olmaya tercih ederler.
I am married and have two children.
- Evliyim ve iki çocuğum var.
Motherhood and childhood are entitled to special care and assistance. All children, whether born in or out of wedlock, shall enjoy the same social protection.
- Ana ve çocuk özel ihtimam ve yardım görmek hakkını haizdir. Bütün çocuklar, evlilik içinde veya dışında doğsunlar, aynı sosyal korunmadan faydalanırlar.
Tom and Mary will have their 13th wedding anniversary soon.
- Tom ve Mary yakında 13. evlilik yıldönümlerini kutlayacaklar.
Tom continued his relationship with that married woman.
- Tom bu evli kadınla birlikte olmayı sürdürdü.
Tom and Mary are newlyweds.
- Tom ve Mary yeni evliler.
Tom and Mary are still newlyweds.
- Tom ve Mary hala yeni evliler.