Some young Japanese people prefer being single to being married.
- Bazı genç Japon halkı, bekar olmayı evli olmaya tercih ederler.
Felicja is married to a handsome man called Lazarz.
- Felicja, Łazarz adında yakışıklı bir adamla evli.
Tom and Mary had a shotgun wedding.
- Tom ve Mary zoraki evlilik yaptılar.
Because he was unemployed, their wedlock failed.
- O, işsiz olduğu için, onların evliliği başarısız oldu.
Tom continued his relationship with that married woman.
- Tom bu evli kadınla birlikte olmayı sürdürdü.
How many presents do the newlyweds get?
- Yeni evliler kaç tane hediye alır.
Tom and I are newlyweds.
- Tom ve ben yeni evlileriz.