evlenmiş

listen to the pronunciation of evlenmiş
Türkçe - İngilizce
got married
wedded; was wedded
evlenmiş kadın
married women
evlenmiş olmak
be made one
evlen
marry

If only she would marry me. - Keşke benimle evlense.

If only he would marry me. - Keşke benimle evlense.

evlen
{f} wedding

How are your wedding plans coming? - Evlenme planlarınız nasıl geliyor?

Shark fin soup is commonly served at Chinese weddings and banquets. - Köpek balığı çorbası genellikle Çin'de evlenme törenlerinde ve ziyafetlerde servis edilir.

evlen
get married

One hundred and fifty thousand couples are expected to get married in Shanghai in 2006. - Yüz elli bin çiftin, 2006 yılında Shanghai'da evlenmesi bekleniyor.

For him, divorce is a good invention, with one sole disadvantage: you have to get married first. - Onun için boşanma tek dezavantajla iyi bir buluş: ilk önce evlenmek zorundasın.

evlen
{f} wedded
evlen
got married
evlen
{f} wed

How are your wedding plans coming? - Evlenme planlarınız nasıl geliyor?

Shark fin soup is commonly served at Chinese weddings and banquets. - Köpek balığı çorbası genellikle Çin'de evlenme törenlerinde ve ziyafetlerde servis edilir.

evlen
{f} married

They married on Christmas Eve. - Onlar Noel Yortusu'nda evlendiler.

Misako married a Canadian last June. - Misako, geçen Haziran bir Kanadalıyla evlendi.

ikinci kez evlenmiş
married for the second time
evlenmiş