If only she would marry me.
- Keşke benimle evlense.
If only he would marry me.
- Keşke benimle evlense.
How are your wedding plans coming?
- Evlenme planlarınız nasıl geliyor?
Shark fin soup is commonly served at Chinese weddings and banquets.
- Köpek balığı çorbası genellikle Çin'de evlenme törenlerinde ve ziyafetlerde servis edilir.
For him, divorce is a good invention, with one sole disadvantage: you have to get married first.
- Onun için boşanma tek dezavantajla iyi bir buluş: ilk önce evlenmek zorundasın.
Really? I thought she'd be the last person to get married.
- Gerçekten mi? Onun evlenecek son kişi olduğunu düşünüyordum.
How are your wedding plans coming?
- Evlenme planlarınız nasıl geliyor?
Shark fin soup is commonly served at Chinese weddings and banquets.
- Köpek balığı çorbası genellikle Çin'de evlenme törenlerinde ve ziyafetlerde servis edilir.
He married a Canadian girl.
- O, Kanadalı bir kızla evlendi.
I'm getting married to her in June.
- Onunla Haziran'da evleneceğim.
She wants to marry her daughter to a doctor.
- Kızını bir doktorla evlendirmek istiyor.
Would you want your daughter to marry a guy like me?
- Kızını benim gibi bir adamla evlendirmek ister misin?