evlendirme

listen to the pronunciation of evlendirme
Türkçe - İngilizce
giving in marriage
marrying off
marrying off, giving in marriage
evlendirme dairesi
registry office
evlendirme dairesi
register office
evlendirme memurluğu
register office
evlendirme memurluğu
registry office
evlendirme dairesi
registry office, register office
evlendirme dairesi
registry
evlendirme dairesi marriage office, Brit
registry office
evlendirme memurluğu
registry office, register office
evlendirme memuru
official who performs and registers civil marriages
evlendirme memuru
(Kanun) registrar of marriages
evlendirme memuru
registrar
evlendirmek
give in marriage
evlendirmek
unite
evlendirmek
splenius
evlen
marry

If only he would marry me. - Keşke benimle evlense.

You don't marry someone you can live with — you marry the person whom you cannot live without. - Sen yaşayabileceğin herhangi biriyle evlenme - sen onsuz yaşayamayacağın kişiyle evlen.

evlen
{f} wedding

Shark fin soup is commonly served at Chinese weddings and banquets. - Köpek balığı çorbası genellikle Çin'de evlenme törenlerinde ve ziyafetlerde servis edilir.

How are your wedding plans coming? - Evlenme planlarınız nasıl geliyor?

evlen
get married

I called you, on the one hand to invite you out to eat, and on the other to tell you my son is going to get married. - Bir taraftan seni yemeğe davet etmek için, diğer taraftan sana oğlumun evleneceğini söylemek için seni aradım.

Really? I thought she'd be the last person to get married. - Gerçekten mi? Onun evlenecek son kişi olduğunu düşünüyordum.

evlen
{f} wedded
evlen
got married
evlen
{f} wed

How are your wedding plans coming? - Evlenme planlarınız nasıl geliyor?

Shark fin soup is commonly served at Chinese weddings and banquets. - Köpek balığı çorbası genellikle Çin'de evlenme törenlerinde ve ziyafetlerde servis edilir.

evlen
{f} married

He married a Canadian girl. - O, Kanadalı bir kızla evlendi.

Misako married a Canadian last June. - Misako, geçen Haziran bir Kanadalıyla evlendi.

evlendirme memuru
marriage officer
evlendirmek
pair off
evlendirmek
wed
evlendirmek
marry

She wants to marry her daughter to a doctor. - Kızını bir doktorla evlendirmek istiyor.

Would you want your daughter to marry a guy like me? - Kızını benim gibi bir adamla evlendirmek ister misin?

evlendirmek
yoke
evlendirmek
marry off
evlendirmek
splice
evlendirmek
pair
evlendirmek
mate
evlendirmek
tie
evlendirmek
match
evlendirmek
to marry off, to give in marriage
evlendirmek
espouse
Türkçe - Türkçe
Evlendirmek işi
Evlendirmek
yapmak
Evlendirmek
evermek
evlendirmek
Evlenmesini sağlamak
evlendirme