Para tüm kötülüklerin anasıdır.
- Money is the root of all evil.
Genellikle bir kötülük korkusu bizi daha kötüye götürür.
- Often the fear of one evil leads us into a worse.
Para tüm kötülüklerin anasıdır.
- Money is the root of all evil.
Kendi görüşüme göre, Twitter kuşu dünyamızdaki en kötü kuştur.
- In my opinion, Twitter bird is the most evil bird in our world.
Cinderella'nın iki aşağılık üvey kız kardeşi vardı.
- Cinderella had two evil stepsisters.
Barbie bebeğine benzemek Mary'nin en büyük dileğiydi. Kötü cin bu dileği çok harfiyen yorumladı.
- It was Mary's greatest wish to look just like her Barbie doll. The evil genie interpreted this wish too literally.
Evlilik,eğer insan gerçekle yüz yüze kalacaksa bir beladır fakat gerekli bir bela.
- Marriage, if one will face the truth, is an evil, but a necessary evil.
Onu yalnız bırak, seni uğursuz piç!
- Leave him alone, you evil bastard!
İyi kötü karşısında her zaman kazanır.
- Good always wins over evil.
Evlilik,eğer insan gerçekle yüz yüze kalacaksa bir beladır fakat gerekli bir bela.
- Marriage, if one will face the truth, is an evil, but a necessary evil.
Bazı insanlar çok kötüdür.
- Some people are evil.
Dünyada çok kötülük var.
- There is much evil in the world.
Şer imparatorluğu çok kızgın.
- The evil empire is furious.
Bazı insanlar şerdir.
- Some people are evil.
Nazara inanıyor musunuz?
- Do you believe in the Evil Eye?
Onun taktığı tılsım kötü ruhları uzaklaştırması gerekiyor.
- The talisman he's wearing is supposed to ward off evil spirits.
Bu dairede bir kötü ruh yaşıyor.
- In this flat lives an evil spirit.
Onun taktığı tılsım kötü ruhları uzaklaştırması gerekiyor.
- The talisman he's wearing is supposed to ward off evil spirits.
Kötü ruhların hikayelerine inanmadım.
- I didn't believe the tales of evil spirits.
Kendi görüşüme göre, Twitter kuşu dünyamızdaki en kötü kuştur.
- In my opinion, Twitter bird is the most evil bird in our world.
Tom şimdiye kadar tanıdığım en kötü kişidir.
- Tom is the most evil person I have ever met.
Cesur şövalye, güzel prensesi kötü ejderhadan kurtardı.
- The brave knight saved the beautiful princess from the evil dragon.
O, nükleer enerjini kötülükleri üzerine bir saatten daha fazla nutuk çekti.
- He held forth for more than an hour on the evils of nuclear power.
The evils of society include murder.
It was as if I unconsciously realized that in her I had met my evil genius.
There was evil laughter coming from the villian's lair as he was contemplating how he was going to defeat his heroic foe.
lived his life under , becoming his evil twin: Staas bought and sold homes, opened bank accounts, obtained credit, married twice, and was arrested at least three times.
Suppose the person the matter is taken from, has the king's evil, the pox, madness, or some other inveterate disease — I am sure the inoculator can give no reason why it should not convey one distemper as well as the other.
... jail, unless they're really evil. ...
... evil twin of the placebo effect. ...