Robert ara sıra beni ziyarete gelir.
- Robert comes to visit me every now and then.
Tom ara sıra bizi ziyarete gelir.
- Tom comes to visit us every now and then.
O, arada bir tenis oynar.
- Now and then she plays tennis.
Arada bir dışarıda yeriz.
- Every now and then, we eat out.
Zaman zaman sınıfta uyuyakalırım.
- I fall asleep in the class every now and then.
Zaman zaman okulda onunla karşılaşırım.
- I meet him at school now and then.
Arada sırada birlikte alışverişe gittiler.
- Every now and then they went shopping together.
Arada sırada oğluna yazar.
- She writes to her son every now and then.
O hâlâ ara sıra beni görmeye gelir.
- He still comes to see me now and then.
Ara sıra onunla okulda karşılaşırım.
- I meet her at school now and then.
Call your mother now and then and let her know you care.
... ELON MUSK: No, every now and then, it's percolating away. ...