How can I ever get there in time.
It was ever thus.
Tom thinks that women always tell their best friends everything.
- Tom thinks women always tell their best friends everything.
Tom thinks women always tell their best friends everything.
- Tom thinks that women always tell their best friends everything.
Did I ever!.
This family empathy measure is highly related to ever use of birth control but not to any measure of continuous use.
He's back and better than ever.
O, her zamankinden daha güçlüdür.
- He is stronger than ever.
Her zaman her şeyi düşünmemi bekleyemezsin.
- You can't expect me to always think of everything!
Kylie Minogue, şimdiye kadar duyduğum en iyi şarkıcıdır!
- Kylie Minogue is the best singer I've ever heard!
Sanırım Beethoven, şimdiye kadar yaşamış en büyük besteci.
- I think Beethoven is the greatest composer who ever lived.
Herkes bir aydır, ve herhangi birine asla göstermeyeceği karanlık bir tarafı vardır.
- Everyone is a moon, and has a dark side which he never shows to anybody.
Onu asla tekrar görmek istemiyorum.
- I don't ever want to see him again.
Hiçbir şey daima güvende değildir.
- Nothing is ever secure.
Herkes bir aydır, ve hiç kimseye göstermediği karanlık bir yüzü vardır.
- Everyone is a moon, and has a dark side which he never shows to anybody.
Hiç Kanada'ya gittin mi?
- Have you ever been to Canada?
Gelmiş geçmiş en büyük filozof kimdi?
- Who was the greatest philosopher that ever lived?
O gelmiş geçmiş en tehlikeli adam.
- He's the most dangerous man who ever lived.
Tom'u herhangi bir zamanda tekrar göreceğimizi düşünüyor musun?
- Do you think we'll ever see Tom again?
Herhangi bir zamanda Japonya'ya gelirsen, beni görmeye gel.
- If you are ever in Japan, come and see me.
Eğer bize yardım ederseniz, herkes memnun olur.
- Everyone will be happy if you help us.
Eğer her kullanıcı Tatoeba'ya günde yirmi ilave yaparsa, Noel'e kadar bir milyon cümleye ulaşmak mümkün olabilir.
- If every user added twenty a day to Tatoeba, it might be possible to reach one million sentences by Christmas.
Onlar her ay bir kez maç izlemeye giderler.
- They go to watch a play once every month.
Her on beş dakikada bir kez karıştırın.
- Stir once every fifteen minutes.
Çok param vardı ama hepsini harcadım.
- I had a lot of money, but spent everything.
Dün oraya öğrencilerin hepsi gitmedi.
- Not every student went there yesterday.
Herkes hayatında yanlış şeyler yapar.
- Everyone does wrong things in their lives.
Aşk, harika bir duygu, herkese hayatında günün birinde gelir.
- Love, which is a wonderful feeling, comes to everyone at some time in their life.
Şu ana kadar Muskogee'de bulundu mu?
- Ever been to Muskogee?
Resident Evil 4 şu ana kadar oynadığım en iyi oyunlardan biridir.
- Resident Evil 4 is one of the best games I have ever played.