Sonuçta, o kadar da kötü değil.
- In the end, it's not that bad.
Sonuçta, Jane onu satın almadı.
- In the end, Jane didn't buy it.
Sonunda, Almanlar geri çekilmeye zorlandı.
- In the end, the Germans were forced to withdraw.
Sonunda, biz, o eski püskü lokantada yemek yemeyi sona erdirdik.
- In the end, we ended up eating at that shabby restaurant.