O olayı hatırlaman için çok yaşlı olmana gerek yok.
- You don't have to be very old to remember that event.
Olay onun geleceğini etkiledi.
- The event affected his future.
Genel olarak organizasyon başarılıydı.
- On the whole, the event was successful.
Maraton organizatörleri, hava şartları gözetilmeksizin, organizasyonun devam edeceğini söyledi.
- The organisers of the marathon said that the event would go ahead, regardless of the weather conditions.
Bir zombi kıyameti durumunda ne yapardın?
- What would you do in the event of a zombie apocalypse?
Talihsizlik durumunda kutlamalar en iyisidir.
- In the event of misfortune, celebrations are the best.
Dalış yarışması Olimpiyatları izlemek için Mary'nin favori olaylardan biridir.
- The diving competition is one of Mary's favorite events to watch in the Olympics.
Atletizm yarışması yıllık bir etkinliktir.
- The athletic meet is an annual event.
Ne olursa olsun elimden gelenin en iyisini yapacağım.
- In any event, I will do my best.
Tom'un sonuçta Mary'ye elmas bir yüzük alması için yeterli parası olmalıydı.
- Tom should eventually have enough money to buy Mary a diamond ring.
Sonuçta, o şiddet suçu sebebiyle beş yıl hapis yatmıştı.
- Eventually, he was sentenced to five years in prison for the violent crime.
Which events have you entered for ?.
Firmamız farklı kültürel etkinlikleri destekler.
- Our company supports several cultural events.
Nisanda bir sürü okul etkinliklerimiz var.
- In April we have a lot of school events.
Olay belleğimde hâlâ canlı duruyor.
- The event still remains vivid in my memory.
Her halükarda denemeye değer.
- It's worth trying at all events.
Ben olguyu erteledim.
- I postponed the event.
In the event, he turned out to have what I needed anyway.