Geri dönmek zorunda kalacağız.
- We'll have to come back.
Kısa sürede geri dönmek şartıyla dışarı çıkabilirsin.
- You may go out only if you come back soon.
Kısa sürede geri gelmen şartıyla dışarı çıkabilirsin.
- You may go out as long as you come back soon.
Eğer geri gelmezsem, girişim muhtemelen başarısız olur.
- If I don't come back, the venture will probably be unsuccessful.
Bir daha asla buraya geri dönmek istemiyorum.
- I don't want to come back here ever again.
Ofisime geri dönmek istiyor musun?
- Do you want to come back to my office?
Dick, saat üçe kadar geri gelmek için söz verdi.
- Dick promised to come back by three o'clock.
Buraya geri gelmek istiyorum.
- I want to come back here.