evcilleşme

listen to the pronunciation of evcilleşme
Türkçe - İngilizce
domestication, becoming tame
domestication
evcil
domestic

Neither wild nor domestic animals appear to have any premonition of death. - Ne vahşi, ne de evcil hayvanların ölümle ilgili herhangi önsezileri var gibi görünüyor.

The Great Dane is a breed of domestic dog known for its giant size. - Büyük Dane, dev boyutuyla bilinen evcil köpek cinsidir.

evcil
pet

She keeps a parrot as a pet. - Bir evcil hayvan olarak o bir papağan besler.

They wanted to give Koko a new pet. - Koko'ya yeni bir evcil hayvan vermek istediler.

evcil
{s} tame

The birds are so tame they will eat from your hand. - Kuşlar o kadar evcil ki onlar sizin elinizden yiyecekler.

Tame birds dream of freedom. Wild birds fly! - Evcil kuşlar özgürlüğü hayal eder. Vahşi kuşlar uçar!

evcil
{s} domesticated

During my sabbatical, I composed a fugue and domesticated a robin. - Benim dini gün sırasında bir füg besteledim ve bir narbülbülü evcilleştirdim.

Cats were domesticated by the Egyptians. - Kediler, Mısırlılar tarafından evcilleştirilmiştir.

evcil
domestıcated
evcil
domestic, tame
evcil
domestic, domesticated, tame
evcil
housebroken
evcil
household
evcilleşmek
to domesticate, become domestic, become tame
evcilleşmek
to become tame ehlileşmek
Türkçe - Türkçe
Evcilleşmek işi, ehlîleşme
ehlileşme
EVCiL
Eve ve insana alışmış, kendisinden yararlanabilen (hayvan), ehlî, yabani karşıtı: "Ham ağaçları evcile çeviririm, aşı yapmayı bilirim, budamayı bilirim."- N. Araz
EVCiL
Yerli
Evcil
EHLi
Evcil
domestik
Evcilleşmek
ehlileşmek
evcil
Yerli, yerel
evcil
Eve ve insana alışmış, kendisinden yararlanabilen (hayvan), ehlî, yabanî karşıtı
evcilleşmek
Evcil bir duruma gelmek, ehlîleşmek
evcilleşme