evacuation

listen to the pronunciation of evacuation
İngilizce - Türkçe
{i} tahliye

Savaşlar tahliyelerle kazanılmaz. - Wars are not won by evacuations.

Tahliye kararları çıkarıldı. - Evacuation orders have been issued.

{i} (insanları) (bir yerden) alma; (bir yeri) boşaltma, boşaltım
{i} boşaltım
dışkı
boşaltma
{i} dışkılama
bosaltma
{i} kaka
(Askeri) TAHLİYE: Hasta ve yaralıları bir muharebe bölgesi dışına ve gerektiğinde tahliye zincirine uygun olarak daha gerilere nakletme işi
(Tıp) Bir boşluğun tahliye edilmesi işlemi, özellikle gaitanın rektumdan dışarıya boşaltılmasını belirtmek için kullanılır
{i} (bağırsakları) boşaltma, boşaltım
tahliye boşaltma
tahliye etme
pislik
evacuate
tahliye etmek

Şehri tahliye etmek için 24 saatimiz var. - We have 24 hours to evacuate the city.

Hâlâ tahliye etmek için zaman var. - There's still time to evacuate.

evacuation drill
tahliye tatbikatı
evacuation control ship
(Askeri) TAHLİYE KONTROL GEMİSİ: Bir amfibi harekatta kıyıdan hasta ve yaralıları tahliye eden çıkarma araçları, amfibi araçlar ve helikopterler için bir kontrol noktası olarak gösterilmiş gemi. Tahliye kontrol gemisinde bulunan sıhhiye personeli; taarruz kuvveti hasta ve yaralılarının, gemilerdeki hasta ve yaralı kapasitesine ve mevcut sıhhi ihtisas tesislerine göre dağıtımını, ayrıca acil cerrahi müdahaleleri yapar
evacuation convoy
(Askeri) TAHLİYE KONVOYU: Bölgenin tahliye edilmesi için kullanılan bir deniz konvoyu. Ayrıca bakınız: "area evacuation"
evacuation hospital
(Askeri) TAHLİYE HASTANESİ, HAYVAN TAHLİYE HASTANESİ: Cepheye mümkün olduğu kadar yakın yerlerde, büyük tıbbi ve cerrahi vakaların karşılanması, hasta ve yaralı insan ve hayvanların tasnifi ve çok gerilere tahliyesi için sıhhi tesisler sağlayan seyyar hastane veya yarı seyyar sıhhiye birliği
evacuation lag
(Askeri) MECBURİ TAHLİYE GECİKMESİ: Hasta ve yaralıların, cepheden geriye, sabit bir hastaneye nakli esnasında uğranılan ve kaçınılması mümkün olmayan gecikme
evacuation officer
(Askeri) TAHLİYE SUBAYI: Hasta ve yaralıların ordu sıhhiye teşkilatı tahliye kanalları yolu ile sevk edilmesinden sorumlu subay
evacuation policy
(Askeri) TAHLİYE PRENSİBİ: Hasta ve yaralıların tedavi maksadıyla, komutanlık dahilinde alıkonulabilecekleri azami görev dışı süreyi, gün olarak, gösteren komutanlık kararı. Sorumlu tabip subayın kanaatına göre, tespit edilen süre içinde vazifelerine dönemeyecek olan hasta ve yaralılar, yapacakları yolculuk sıhhatleri için zararlı olmayacaksa, mevcut ilk vasıta ile tahliye edilirler
evacuate
(Askeri) BOŞALTMAK: Personel, hayvan veya malzemeyi herhangi bir yerden veya mevkiden çekmek
evacuate
{f} (insanları) (bir yerden) almak, götürmek; (bir yeri) boşaltmak
evacuate
tahliye etme
evacuate
boşaltma

Boşaltmak zorundayız. Bir kasırga geliyor. - We have to evacuate. A tornado's coming.

Boşaltmak zorundayız. Bir hortum geliyor. - We have to evacuate. A tornado's coming.

evacuate
bağırsakları boşaltmak
evacuate
(Tıp) Vücuttan çıkarmak, boşaltmak
evacuate
boşalt

Sahil boyuncaki oteller boşaltıldı. - The hotels along the beach were evacuated.

Binada bir yangın var. Hemen boşaltmalıyız. - There's a fire in the building. We have to evacuate immediately.

evacuate
{f} (bağırsakları) boşaltmak
evacuate
havasını almak
evacuate
dışarı atmak
evacuate
ifraz etmek
evacuate
(neredense insanları) boşaltmak
evacuate
tehlikeden uzaklaştırmak
evacuate
{f} vücuttan dışarı atmak
evacuate
götürmek
evacuate
tahliye

Onlar büyük elçilikten tüm gereksiz personeli tahliye etmeyi planlıyorlar. - They plan to evacuate all nonessential personnel from the embassy.

İnsanlar selden dolayı tahliye edildi. - The people were evacuated because of the flood.

evacuate
boşaltmak

Boşaltmak zorundayız. Bir tornado geliyor. - We have to evacuate. A tornado's coming.

Reduced yarn evacuation speed
(Tekstil) Azaltılmış iplik boşaltma hızı
Sliver evacuation system
(Tekstil) Band boşaltma sistemi
aeromedical evacuation
(Askeri) HAVADAN TIBBİ TAHLİYE (NATO): Hastaların tıbbi tedavi tesislerine ve bu tesisler arasında havadan nakli
aeromedical evacuation control center
(Askeri) HAVADAN TIBBİ TAHLİYE KONTROL MERKEZİ: Bir hava ulaştırma tümeni, hava kuvveti veya hava komutanlığı tarafından kurulmuş bir kontrol tesisi. Komutanlık hareket kontrol merkeziyle birlikte çalışır ve genel tıbbi ihtiyaçların havadan nakliyesini koordine eder
aeromedical evacuation control officer
(Askeri) HAVADAN TIBBİ TAHLİYE KONTROL SUBAYI: Havadan hasta naklini kontrol eden hava ulaştırma kuvveti veya hava komutanlığı subayı
aeromedical evacuation control team
(Askeri) havadan sıhhi tahliye kontrol takımı
aeromedical evacuation coordinating officer
(Askeri) HAVADAN TIBBİ TAHLİYE KOORDİNASYON SUBAYI: Sevkiyatı yapan, tıbbi tesiste veya hastaların gönderildikleri tıbbi tesis/kurumlarda, tesisin/kurumun havadan tahliye faaliyetlerini koordine eden subay
aeromedical evacuation coordination center
(Askeri) havadan sıhhi tahliye kontrol merkezi
aeromedical evacuation crew member
(Askeri) havadan sıhhi tahliye mürettebatı
aeromedical evacuation liaison team
(Askeri) havadan sıhhi tahliye irtibat timi
aeromedical evacuation operations officer
(Askeri) HAVADAN TIBBİ TAHLİYE HAREKAT SUBAYI: Hava nakil kuvveti veya komutanlığın havadan tahliye harekatlarının planlanması ve yönetimiyle ilgili faaliyetlerden, ilgili tıbbi havadan nakliye faaliyetleriyle irtibatın sürdürülmesinden, havadan tıbbi tahliye kontrol merkezinin işleyişinden ve uçak ve hasta hareketlerinin koordinasyonundan sorumlu subayı
aeromedical evacuation operations squadron
(Askeri) havadan sıhhi tahliye harekat filosu
aeromedical evacuation operations team
(Askeri) havadan sıhhi tahliye harekat timi
aeromedical evacuation squadron; aeromedical evacuation system
(Askeri) havadan sıhhi tahliye filosu; havadan sıhhi tahliye sistemi
aeromedical evacuation system
(Askeri) HAVADAN TIBBİ TAHLİYE SİSTEMİ (AMERİKA SAVUNMA BAKANLIĞI, AMERİKAN SAVUNMA KURULU): a. Hava ulaştırmasıyla hasta sevkinin kontrolünü; b. Uçuş anında tıbbi bakım için uzman personel ve teçhizatı; c. Tahliye sistemine giren, sistem içinde bulunan ve çıkan sevk halindeki hastaların sınırlı bakımı için küçük hava alanları ve hava üslerinde veya bunların yakınında bulunan tesisleri; d. Hastaların havadan sevkiyle ilgili olarak çıkış noktasındaki, yol üzerindeki ve gidilecek noktadaki tıbbi tesislerle haberleşmeyi sağlayan sistemdir
aeromedical evacuation unit
(Askeri) HAVADAN TIBBİ TAHLİYE BİRLİĞİ: Bir havadan tahliye sistemiyle veya sistem kademesiyle sevk edilmekte olan hastaların öncelikle idare ve kontrolünü icra eden tıbbi teşkilat/sağlık teşkilatı
aeromedical evacuation; assault echelon; attenuation equalizer
(Askeri) havadan sıhhi tahliye; taarruz kademesi; etki zayıflaması dengeleyicisi
air evacuation
(Askeri) HAVADAN TAHLİYE: Uçakla personel ve kargo tahliyesi
air evacuation confirmation
(Askeri) hava tahliye onayı
air evacuation hospital
(Askeri) HAVADAN TAHLİYE HASTAHANESİ: Askeri hava ulaştırma hizmetinin son durağında veya bu durak civarında bulunan ve hava yoluyla ileri sahadan getirilen hasta ve yaralıları kabul eden hava hastahanesi
air evacuation request
(Askeri) hava tahliye isteği
air evacuation response
(Askeri) hava tahliye cevabı
area evacuation
(Askeri) BÖLGE TAHLİYESİ: Ticari gemilerin, tehdit altındaki genel bir bölgeden, deniz komutanlığı kontrolu altında, daha emin mahallere intikali. Ayrıca bakınız: "movement of shipping (in the early days of war) "
area evacuation of shipping
(Askeri) GEMİLERİN BÖLGE TAHLİYESİ: Ticari gemilerin, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı kontrolu altında, tehdit altındaki genel bir bölgeden daha emin mahallere intikali. Ayrıca bakınız: "part evacuation of shipping"
axis of evacuation
(Askeri) TAHLİYE EKSENİ; TAHLİYE MİHVERİ: Üzerinde personel veya malzemenin geriye tahliye olunduğu yol veya yollar
axis of supply and evacuation
(Askeri) ikmal ve tahliye mihveri
axis of supply and evacuation
(Askeri) İKMAL VE TAHLİYE MİHVERİ: Muharebe sahasında ikmal maddelerinin ileriye gönderildikleri ve ilerdeki malzeme ve personelin geriye tahliye edildikleri yol veya yollar
battlefield evacuation
(Askeri) MUHAREBE MEYDANI TAHLİYESİ: Yaralı, sakat ve hasta personelin muharebe meydanından ve daha sonra, sıhhi tahliye zincirini takiben, geriye intikali işlemi. Muharebe meydanı tahliyesinde sorumluluk sahası, normal olarak, sıhhiye birliklerinin cephesine inhisar eder. Ayrıca bakınız: "evacuation"
bore evacuation
(Askeri) gaz boşaltma silindiri
casualty evacuation
(Askeri) zayiat tahliyesi
casualty evacuation
(Tıp) yaralı nakli
casualty evacuation operation
(Askeri) Yaralı tahliye harekatı
chain of evacuation
(Askeri) TAHLİYE ZİNCİRİ: Kullanılmaz halde ve HEK durumundaki malzemenin tahliye istikametlerini gösteren noktalar veya tesisler silsilesi
directed evacuation
kontrollü tahliye
engineering coordination cell; evacuation control center
(Askeri) istihkam koordinasyon hücresi; tahliye kontrol merkezi
forward aeromedical evacuation
(Askeri) İLERİ BÖLGE HAVADAN SIHHİ TAHLİYE: Hasta ve yaralıların, muharebe meydanındaki noktalar arasında, muharebe meydanından ilk tedavi noktasına ve muharebe sahası içindeki müteakip tedavi noktalarına, havadan naklini sağlayan tahliye safhası
intransit aeromedical evacuation facility
(Askeri) TRANSİT HAVADAN TIBBİ NAKLİYE TESİSİ: Hava yolu ile nakledilmeyi bekleyen transit hastalara sınırlı tıbbi hizmet sağlayan, bir hava üssündeki veya civarındaki tıbbi bir tesis. Bu tip sıhhi tesis, faaliyet programı dahilinde, ulaştırma havacılığından etkili bir şekilde faydalanmayı sağlamak amacıyla temin edilir. "Geceleme" tesislerini, indirme ve bindirme hava limanlarındaki transit tesisleri ve bir denizaşırı muharebe bölgesindeki yaralı toplama tesislerini kapsar. Bak. "aeromedical evacuation unit"
joint emergency evacuation plan
(Askeri) müşterek acil durum tahliye planı
mandatory evacuation
zorunlu tahliye
medical air evacuation
(Askeri) HAVADAN TIBBİ TAHLİYE
medical evacuation
yaralı tahliyesi
medical evacuation
(Askeri) sıhhi tahliye
medical noncombatant evacuation operation
(Askeri) Sıhhi Muharip Olmayan Tahliye Harekatı
medical treatment and evacuation system
(Askeri) TIBBİ TEDAVİ VE TAHLİYE SİSTEMİ: Hastalığı gerektiği şekilde kabul, tahliye, tedavisi ve son işlemlerini yapan sıhhiye birlikleriyle sıhhi tesisleri içine almış bütün teşkilat. Bu sistem; sıhhi bakımdan hizmete elverişsizliğin görüldüğü noktadan başlar ve hizmete elverişli duruma getirme işini yapılabileceği veya son işlemin icra edildiği noktaya kadar devam eder
noncombatant evacuation operation
(Askeri) savaş dışı sivillerin tahliyesi harekatı
noncombatant evacuation operation (NEO) intelligence support handbook
(Askeri) muharip olmayan tahliye harekatı (neo) istihbarat destek el kitabı
noncombatant evacuation operation package
(Askeri) muharip olmayan tahliye harekat paketi
patient evacuation contingency kit
(Askeri) hasta tahliye muhtemel durum kiti
port evacuation
(Askeri) LİMAN TAHLİYESİ: Sevkiyatı liman ve su terminalinden nakil. Yakın çevrede dağınık halde bulunan bir kaç gemiye ait yük bunun dışında kalabilir. Bak. "movement of the shipping (in the early days of war". )
port evacuation of shipping
(Askeri) TİCARİ GEMİLERİN LİMAN TAHLİYESİ: Ticari gemilerin, tehdit altındaki bir limandan kendi korunmaları için başka bir limana intikali. Bak. "area evacuation of shipping"
refugee evacuation center
(Askeri) MÜLTECİ TAHLİYE MERKEZİ: Mültecilerin geçici olarak toplandıkları yer
refugee evacuation centre
(Askeri) mülteci tahliye merkezi
sediment evacuation
(Çevre) sediman tahliyesi
semimobile evacuation hospital
(Askeri) YARI SEYYAR TAHLİYE HASTANESİ: Muharebe sahasında vazife gören ve ilgili tümeni taktik durumun müsaadesi nispetinde, yakından destekleyen bir sağlık tesisi. Bu tesis, her türlü vakaları kabul eder ve bunları daha gerilere tahliye için hazırlar. Acil hallerde, hasta ve yaralıların kati tedavilerini de yapar
spontaneous evacuation
(Tıp) kendiliğinden boşalma
spontaneous evacuation
otomatik tahliye
supply and evacuation officer
(Askeri) İKMAL VE TAHLİYE SUBAYI: Bak. "supply officer"
supply and evacuation section
(Askeri) İKMAL VE TAHLİYE KISMI, IV NCÜ KISIM, S4: Aynı hizmeti, tugay hariç, daha küçük karargahlarda gören karargah tali bölümü
tactical aeromedical evacuation
(Askeri) HAVADAN TAKTİK TIBBİ TAHLİYE: Hasta ve yaralıların muharebe sahasında bu saha dışındaki noktalara ve menzil sahası içindeki noktalar arasında havadan nakillerini temin eden tahliye safhası
theater aeromedical evacuation system
(Askeri) harekat alanı havadan sıhhi tahliye sistemi
theater mortuary evacuation point
(Askeri) harekat alanı morg tahliye noktası
veterinary evacuation hospital
(Askeri) HAYVAN TAHLİYE HASTANESİ: Hasta ve yaralı hayvan ayırma istasyonlarından getirilen hasta ve yaralı hayvanların daimi hastanelere nakledilinceye kadar bırakıldıkları hastane
voluntary evacuation
gönüllü tahliye
İngilizce - İngilizce
Withdrawal of troops or civils from a town, fortress, etc
Voidance of any matter by the natural passages of the body or by an artificial opening; defecation; also, a diminution of the fluids of an animal body by cathartics, venesection, or other means
The act of emptying, clearing of the contents, or discharging
Abolition; nullification
That which is evacuated or discharged; especially, a discharge by stool or other natural means
{n} an emptying, discharge, abolition
the movement of people out of an area because of war or disaster
(1) A combat service support function which involves the movement of recovered materiel from a main supply route, maintenance collecting point, and maintenance activity to higher levels of maintenance (2) The process of moving any person who is wounded, injured, or ill to and/or between medical treatment facilities
A prolonged precautionary stay away from an area affected by a hazardous material
the act of evacuating; leaving a place in an orderly fashion; especially for protection
{i} process of clearing people out, act of removing (from a dangerous area, war zone, etc.); withdrawal; discharge of contents
Removal
the act of removing
the bodily process of discharging waste matter
Leaving in mass from a town or city to a safer place
The process of removing air, moisture, and other gases from the inside of a refrigeration system
Organized, phased, and supervised dispersal of people from dangerous or potentially dangerous areas (FEMA definition) See also mandatory evacuation; spontaneous evacuation; voluntary evacuation
The removal of people from an area that may be dangerous or for strategic reasons (CIMS)
the act of removing the contents of something
The orderly withdrawal of individuals from a hazardous or threatened area until such time as the area is again deemed safe for use (DOE TRADE Glossary and Acronyms of Emergency Management Terms ORAU 91/K-37 November 1991 ) Back to Top
A process of removing air and moisture from an emptied air conditioning system, using a vacuum pump
The removal of any gases not characteristic to a system or vessel
Used to describe the mass removal of Japanese nationals, naturalized citizens, and Canadian born Japanese from the "protected area" as documented in PC 1486, February 24, 1942 This process lead to the eventual resettlement of over 15,000 Japanese Canadians outside of British Columbia
Euphemism for the eviction of Japanese Americans from their homes, because of their alleged threat to national security
Withdrawal of troops from a town, fortress, etc
evacuation drill
exercise which trains people to exit a facility by the shortest and safest route (in case of an emergency)
evacuation of Sinai
removal of Jewish residents from the Sinai peninsula after the peace agreement with Egypt (1979 - 1982)
evacuation order
court order to leave a property
evacuate
To leave or withdraw from; to quit; to retire from; as, soldiers from a country, city, or fortress

The firefighters told everyone to evacuate the area as the flames approached.

evacuate
To make empty; to empty out; to remove the contents of, including to create a vacuum; as, to evacuate a vessel or dish

The scientist evacuated the chamber before filling it with nitrogen.

tactical aeromedical evacuation
That phase of evacuation which provides airlift for patients from the combat zone to points outside the combat zone, and between points within the communications zoneJoint Publication 1-02 U.S. Department of Defense Dictionary of Military and Associated Terms; 12 April 2001 (As Amended Through 14 April 2006)
evacuate
{v} to make void, empty, quit
Dunkirk Evacuation
When it ended on June 4, about 198,000 British and 140,000 French and Belgian troops had been saved. The operation's success was due to fighter cover by the RAF and (unintentionally) to Adolf Hitler's order of May 24 halting the advance of German armored forces into Dunkirk
Dunkirk Evacuation
(1940) In World War II, the evacuation of the British Expeditionary Force and other Allied troops, cut off by the Germans, from the French seaport of Dunkirk (Dunkerque) to England. Naval vessels and hundreds of civilian boats were used in the evacuation, which began on May
axis of evacuation
route of withdrawal or departure
dilation and evacuation
Any of several surgical procedures, performed during the second trimester, that terminate a pregnancy by dilation of the cervix and removal of the fetus and other products of conception
evacuate
{f} clear people out, remove people (from a dangerous area, war zone, etc.); leave, vacate; withdraw; discharge the contents of
evacuate
to withdraw from a threatened area
evacuate
move out of an unsafe location into safety; "After the earthquake, residents were evacuated"
evacuate
move out to safety
evacuate
move out of an unsafe location into safety; "After the earthquake, residents were evacuated" move people from their homes or country
evacuate
To make empty; to deprive
evacuate
empty completely; "evacuate the bottle"
evacuate
move people from their homes or country
evacuate
Fig
evacuate
Evacuate means to empty or remove the contents
evacuate
To make empty; to empty out; to remove the contents of; as, to evacuate a vessel or dish
evacuate
Fig.: To make empty; to deprive
evacuate
To make void; to nullify; to vacate; as, to evacuate a contract or marriage
evacuate
To let blood excrete or discharge from the body empty completely; "evacuate the bottle"
evacuate
create a vacuum in a bulb, flask, reaction vessel, etc
evacuate
to leave a place for safety reasons
evacuate
To remove; to eject; to void; to discharge, as the contents of a vessel, or of the bowels
evacuate
If people evacuate a place, they move out of it for a period of time, especially because it is dangerous. The fire is threatening about sixty homes, and residents have evacuated the area Officials ordered the residents to evacuate. + evacuation evacuations evacu·ation the mass evacuation of the Bosnian town of Srebrenica Burning sulfur from the wreck has forced evacuations from the area
evacuate
To let blood excrete or discharge from the body empty completely; "evacuate the bottle" create a vacuum in a bulb, flask, reaction vessel, etc
evacuate
To withdraw from; to quit; to retire from; as, soldiers from a country, city, or fortress
evacuate
To evacuate someone means to send them to a place of safety, away from a dangerous building, town, or area. They were planning to evacuate the seventy American officials still in the country Since 1951, 18,000 people have been evacuated from the area. + evacuation evacuations evacu·ation the evacuation of the sick and wounded An evacuation of the city's four-million inhabitants is planned for later this week
evacuate
excrete or discharge from the body
evacuate
create a vacuum in (a bulb, flask, reaction vessel, etc )
evacuations
plural of evacuation
medical evacuation
the evacuation of persons (usually be air transportation) to a place where they can recieve medical care
medical evacuation
removal of the injured
evacuation