ev sahibi

listen to the pronunciation of ev sahibi
Türkçe - İngilizce
host

Our host offered us a drink. - Ev sahibimiz bize bir içki önerdi.

He thanked the host for the very enjoyable party. - O, çok eğlenceli parti için ev sahibine teşekkür etti.

landlord

Tom was happy that his landlord lowered the rent. - Tom onun ev sahibi kirayı düşürdüğü için mutlu oldu.

Why did my sixty-year-old landlord buy a trampoline? - Altmış yaşındaki ev sahibim niye bir trambolin aldı?

1. host. 2. landlord
householder
homeowner

She's a homeowner, recently got married. - O bir ev sahibi, son zamanlarda evlendi.

The angry homeowner wanted his house repainted. - Kızgın ev sahibi evini yeniden boyatmak istedi.

home owner
landlady
house holder
a) host b) landlord
evsahibi
{i} landlord
evsahibi
landlady
evsahibi
Host

Brazil is the host of the 2016 Summer Olympic Games. - Brezilya 2016 Yaz Olimpiyat Oyunları'nın evsahibidir.

evsahibi
houseowner
evsahibi
household
evsahibi
householder
ev sahip
host

I'm glad that God has chosen me to be your host. - Sana ev sahipliği yapmam için tanrının beni seçmesine sevindim.

How many times has Japan hosted the Olympics? - Japonya Olimpiyatlara kaç kez ev sahipliği yaptı?

ev sahip
householder
Türkçe - Türkçe
Evi veya konutu yasalara göre tasarrufu altında bulunduran, evin sahibi olan kimse, mülk sahibi
ev sahibi