Siz burada bir öğretmen misiniz yoksa bir öğrenci misiniz?
- Are you a teacher or a student here?
Siz insanları anlamıyorum.
- I don't see your point.
Artık seni sevmiyorum.
- I don't love you anymore.
Seni anlamak gerçekten çok zor.
- Understanding you is really very hard.
Sana satranç oynamayı öğreteceğim.
- I will teach you to play chess.
Bu kravat sana çok iyi uyuyor.
- That tie suits you very well.
Sizin bir öğretmen olduğunuzu biliyorum.
- I know that you're a teacher.
Sizin hangi tür şarabınız var?
- What kind of wine do you have?
Seni anlamak gerçekten çok zor.
- Understanding you is really very hard.
Artık seni sevmiyorum.
- I no longer love you.
Ben size seve seve yardımcı olacaktım, sadece şimdi çok meşgulüm.
- I would gladly help you, only I am too busy now.
Ben size yardımcı olmaktan mutlu olurum.
- I will be glad to help you.
Hepiniz kendinizden utanmalısınız.
- You should all be ashamed of yourselves.
Siz ikiniz kendinizden utanmalısınız.
- You two should be ashamed of yourselves.
All you need to do is trust each other.
- Ihr müsst nichts tun, außer euch zu vertrauen.
I'll miss you very much if you go.
- Ich werde euch sehr vermissen, wenn ihr geht.