Türkçe - İngilizce
estetik teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
- (Latin) aesthetica
- esthetics
- cosmetic
- 1.aesthetics, esthetics
- esthetic
- esthetical
- aesthetical [Brit.]
- aesthetic, esthetic
- aesthetic; aesthetics
- plastic
- aesthetic [Brit.]
- aesthetics [Brit.]
- aesthetic
Mariko went to the aesthetic salon.
-Mariko estetik salonuna gitti.
Tom has an aesthetic sense for modern painting.
-Tom'un modern resim için estetik duygusu vardır.
- aesthetics
- {s} aesthetical
- axiology
- estetik ameliyat
- (Tıp) reconstructive surgery
- estetik ameliyat
- face-lift
- estetik ameliyat
- face-lifting
- estetik bir şekilde
- aesthetically
- estetik cerrahi
- (Tıp) esthetic surgery
- estetik ameliyat
- Job
- estetik ameliyat
- plastic surgery
- estetik ameliyat
- face-lift, face-lifting
- estetik ameliyat
- cosmetic surgery
- estetik ameliyatı
- plasty
- estetik anlayışı
- sense of aesthetics
- estetik bölgeleme
- aesthetic zoning
- estetik cerrah
- plastic surgeon
- estetik cerrahi
- plastic surgery
- estetik olmak
- (Tıp) have a plastic surgery
- estetik uzmanı
- (Tıp) aesthetician
- estetik yaptırmak
- (Tıp) have a plastic surgery
- modern estetik
- modern aesthetics
İlgili Terimler
Türkçe - Türkçe
estetik teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı
- Estetik, değer teorisi veya aksiyoloji adı verilen felsefenin bir dalıdır. Duygu ve beğeninin yargılanması olarak da geçen duyusal-duygusal değerleri inceler. Sanat felsefesi ile yakından ilişkilidir
- Güzelliği ve güzelliğin insan belleğindeki ve duygularındaki etkilerini konu olarak ele alan felsefe kolu, güzel duyu
- Sanatsal yaratının genel yasalarıyla sanatta ve hayatta güzelliğin kuramsal bilimi, güzel duyu, bedii, bediiyat: "Boğaziçi'nin, Sarayburnu yarımadasını, tarihî üslup ve estetiklerini korumak için çok iyi hazırlanmış projeler var."- H. Taner
- Kusurlu bir organı düzeltmek veya güzelleştirmek amacıyla uygulanan (yöntemler)
- Sanatsal yaratının genel yasalarıyla sanatta ve hayatta güzelliğin kuramsal bilimi, güzel duyu, bediiyat
- Güzelin ve güzel sanatların doğasını inceleyen felsefe dalı
- Güzellik duygusu ile ilgili olan veya güzellik duygusuna uygun olan
- bedia
- bedii
- güzel duyusal
- yad estetik
- Estetiğe aykırı