Almanca - Türkçe
erz… teriminin Almanca Türkçe sözlükte anlamı
- Erz
- e. s. e: rts maden filizi
- Erz
- e {e: rts} s maden filizi
- Erz
- [das] maden filizi
İlgili Terimler
Türkçe - Türkçe
erz… teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı
- ERZ
- (Osmanlı Dönemi) f. Kıymet, baha, değer. Kadir ve itibar
- erz
- Pirinç
İlgili Terimler
İngilizce - Türkçe
erz… teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- arch
- {i} kemer
Bir gökkuşağı gökyüzünde yedi renkli kemerdir.
-A rainbow is a seven-colour arch in the sky.
Yolda büyük bir kemer var.
-There is a huge arch over the road.
- arch
- en büyük
En tuhaf şey onun en büyük düşmanını kaçılmaz bir ölümden kurtarmış olmasıdır.
-The strangest thing is that he saved his arch enemy from an unavoidable death.
O şimdiye kadar yaşamış en büyük mimar.
-He is the greatest architect that has ever lived.
- arch
- cilveli
- arch
- ark,v.kavis yap: n.kavis
- arch
- şen
- arch
- {f} over/above üzerinde kemer oluşturmak; üzerinde kemer gibi uzanmak
- arch
- ayak
- arch
- {i} yay
- arch
- çapkın
- arch
- {i} kemer, tak
- arch
- (Biyoloji) ark
Geçmişin sırlarını arkeoloji ortaya çıkarıyor.
-Archeology reveals the secrets of the past.
Tom arkalojide çalışır.
-Tom works in archeology.
- arch
- {f} kamburunu çıkarmak
- arch
- nazlı
- arch
- (fiil) kemer yapmak; kamburlaştırmak, kamburunu çıkarmak; kubbelenmek, kamburlaşmak, kabarmak
- arch
- küçümser/çekici
- arch
- (Diş Hekimliği) eğri; yay şeklinde yapı
- arch
- {f} kubbelenmek
- arch
- (Tıp) Yay, kavis, kemer, arcus
- arch
- eğil/bükül
İlgili Terimler
Almanca - İngilizce
erz… teriminin Almanca İngilizce sözlükte anlamı
- out-and-out
- arch
- Erz
- ore
Should one use a pickaxe or an oar to mine ore?
-Sollte man eine Spitzhacke oder ein Ruder benutzen, um Erz abzubauen?
- Erz hauen
- to cut ore
- Erz waschen
- to stream
- Erz- oder Ölsucher
- prospectors
- Erz- oder Ölsucher
- prospector
- Erz- oder Ölsucher
- ore or oil seeker (mining, oil)
- Erz- oder Ölsucher
- ore or oil seekers
- Erzschmand (feinkörniges Erz)
- sands
- (Erz) schmelzen
- to smelt (ore)
- (Erz) zerstückeln
- to spall
- Aufschluss (Stelle, an der Erz zutage tritt)
- exposure
- Aufschluss (Stelle, an der Erz zutage tritt)
- outcrop
- Blende (Erz)
- blende
- Fund (von Erz oder Öl)
- strike (discovery of ore or oil)
- Sauerstoffaufnahme von Erz (Metallurgie)
- acid drift (metallurgy)
- Wäscher ("Digger") (auf Erz)
- streamer
- anstehendes Erz
- ore in sight
- dünne Erz- oder Kohleader
- delf
- führen (Metall im Erz)
- to carry
- kieseliges Erz
- siliceous ore
- läutern (Erz)
- to clear
- läutern (Erz)
- to purify
- läutern (Erz)
- to wash
- lösen (Erz)
- to breast (out)
- mit Erz verwachsener Quarz
- live quartz
- pulverförmiges Erz
- fines
- sichtbares Erz
- ore in sight
- verunreinigen (Erz)
- to dilute