Mary patlamak üzere olan bir volkan gibi görünüyordu.
- Mary looked like a volcano about to erupt.
Tom patlamak üzere olan bir volkan gibi görünüyordu.
- Tom looked like a volcano about to erupt.
Yiyecek yokluğundan dolayı şehrin her yerinde şiddet patlak verdi.
- Violence erupted all over the city because of the food shortages.
Volkanik patlama köyü tehdit etti.
- The volcanic eruption threatened the village.
Püskürme sonucu en az 31 kişi öldü.
- At least 31 people have been killed by the eruption.
Etna dağı püskürdü, Sicilya'ya volkanik kaya yağdırıyor.
- Mount Etna has erupted, showering Sicily in volcanic rock.
the crowd erupted in anger.
the volcano erupted, spewing lava across a wide area.
... For reasons we may never know, our universe suddenly erupts. ...