Tom patlamak üzere olan bir volkan gibi görünüyordu.
- Tom looked like a volcano about to erupt.
Mary patlamak üzere olan bir volkan gibi görünüyordu.
- Mary looked like a volcano about to erupt.
Volkanik patlama köyü tehdit etti.
- The volcanic eruption threatened the village.
1918 yılında, pirinç fiyatından kaynaklanan ayaklanmalar tüm dünyada patlak verdi.
- In 1918, revolts due to the price of rice erupted all around the country.
Volkan düzenli aralıklarla püskürür.
- The volcano erupts at regular intervals.
Bárðarbunga İzlanda'da püskürüyor.
- The Bárðarbunga is erupting in Iceland.
the crowd erupted in anger.
the volcano erupted, spewing lava across a wide area.