ertele

listen to the pronunciation of ertele
Türkçe - İngilizce
(Bilgisayar) snooze

I hit the snooze button and went back to sleep. - Erteleme düğmesine bastım ve tekrar yatmaya gittim.

Mary hit the snooze button. - Meryem alarm erteleme düğmesine hiddetle bastı.

(Bilgisayar) postpone

I don't know why the meeting was postponed. - Toplantının neden ertelendiğini bilmiyorum.

We should probably postpone the competition. - Biz muhtemelen yarışmayı ertelemeliyiz.

Defer
held up
{f} pigeonhole
hold up
adjourn

The meeting was adjourned until the next week. - Toplantı gelecek haftaya kadar ertelendi.

We are adjourned until 2:30. - 2.30'a kadar ertelendik.

{f} postponed

I don't know why the meeting was postponed. - Toplantının neden ertelendiğini bilmiyorum.

The meeting will be postponed till the 20th of this month. - Toplantı, bu ayın 20'sine ertelenecek.

held over
hold over
{f} deferred
hold#up
heldup
heldover
hold#over
ertelemek
delay

She'll have to delay her education because she lost her job. - O, işini kaybettiği için eğitimini ertelemek zorunda kalacak.

ertelemek
put off

We had to put off the meeting because of the storm. - Fırtına nedeniyle toplantıyı ertelemek zorundaydık.

We had to put off the meeting because of the traffic accident. - Trafik kazası nedeniyle toplantıyı ertelemek zorunda kaldık.

ertelemek
postpone

I had to postpone my appointment. - Ben randevumu ertelemek zorunda kaldım.

We had to postpone the gathering because of rain. - Biz yağmur nedeniyle toplantıyı ertelemek zorunda kaldık.

ertelemek
procrastinate

I tend to procrastinate. - Ben ertelemek eğilimindeyim.

ertelemek
defer
ertelemek
{f} carry over
ertelemek
(Havacılık) delay to
ertelemek
reprieve
ertelemek
hang
ertelemek
(Politika, Siyaset) cancel
ertelemek
hold in abeyance
ertelemek
lay off
ertelemek
(Dilbilim) stand over
ertelemek
(deyim) hang on
ertelemek
stay
ertelemek
put back
ertelemek
adjourn
ertelemek
hang up
ertelemek
suspend
ertelemek
reserve
ertelemek
continue
ertelemek
hold off
ertelemek
(Hukuk) to defer, to adjurn
ertelemek
(Hukuk) (bir faaliyeti) to postpone
ertelemek
table
ertelemek
postpone , defer
ertelemek
to postpone, delay
ertelemek
sidetrack
ertelemek
scrub
ertelemek
lay aside
ertelemek
(kötü bir şey) reprieve
ertelemek
to postpone, to delay, to defer, to put sth off, to put sth back, to hold over, to adjourn, to suspend
ertelemek
leave over
ertelemek
waive
ertelemek
shelve
ertelemek
respite
ertelemek
lay by
ertelemek
hold over
ertelemek
lay over
Türkçe - Türkçe
ertele