Bu benim yabancılar arasındaki ilk gecemdi.
- Es war meine erste Nacht unter Fremden.
O ilk ders ile ilgili sinirli gibi görünüyor.
- Sie scheint nervös zu sein wegen ihrer ersten Schulstunde.
Mary, gelinliğini dün ilk kez denedi.
- Mary hat gestern zum ersten Mal ihr Hochzeitskleid anprobiert.
O gün kocamı ilk kez görmüştüm.
- An dem Tag habe ich meinen Mann das erste Mal gesehen.
Kimin birinci olduğuna karar vermek için kura çekelim.
- Let's draw lots to decide who goes first.
Onun hakkında konuşmak için birinci olmak isteyen kimse olmadığı ortaya çıktı.Şimdi ne yaparız?
- It turned out there was nobody who would be the first to talk about it. What do we do now?
Tom her ayın ilk gününde kira öder.
- Tom pays rent on the first day of every month.
Kiranı her zaman ayın ilk gününde ödemen gerekiyor.
- You're supposed to always pay your rent on the first of the month.
Bir dergi açtığında, genellikle ilk olarak burcunu okur.
- When he opens a magazine, he will usually read his horoscope first.
Atomu ilk olarak kim parçaladı?
- Who first split the atom?
Yunanların önde gelen tanrısı Zeus'u şereflendirmek için İsa'dan Önce 776'da ilk Olimpiyat oyunları Olimpos Dağının eteğinde düzenlendi.
- In 776 B.C., the first Olympic Games were held at the foot of Mount Olympus to honor the Greeks' chief god, Zeus.
This function takes two parameters, the first one is the title of the window, the second one will be the title of the icon.
- Diese Funktion hat zwei Argumente. Das erste ist der Name des Fensters, das zweite der Name des Symbols.
She was the first one to help him.
- Sie war die Erste, die ihm geholfen hat.
Doctor, please give this child first aid.
- Herr Doktor, dieses Kind braucht Erste Hilfe.
This course teaches basic skills in First Aid.
- In diesem Kurs lernt man Grundkenntnisse in Erste Hilfe.