Ne olduğu ile ilgili anım yok.
- Ich habe keine Erinnerung daran, was geschehen ist.
Biz arkadaş değiliz. Biz düşman değiliz. Ortak bir anısı olan iki yabancıyız.
- Wir sind keine Freunde. Wir sind keine Feinde. Wir sind zwei Fremde mit einer gemeinsamen Erinnerung.
Bellek beynimizin önemli bir işlevidir.
- Memory is an essential function of our brain.
Hemen hemen tüm sanal bellek uygulamaları bir uygulama programının sanal adres alanını sayfalara böler; bir sayfa bitişik sanal bellek adreslerinden oluşan bir bloktur.
- Almost all implementations of virtual memory divide the virtual address space of an application program into pages; a page is a block of contiguous virtual memory addresses.
O, anılarımda kaybolmaya başlamıştı.
- She had begun to recede in my memory.
Olay anımızda hâlâ taze.
- The event is still fresh in our memory.
Keşke daha iyi bir hafızam olsa.
- I wish I had a better memory.
Hafıza, beynimizin önemli bir fonksiyonudur.
- Memory is an essential function of our brain.
Matematik sadece formülleri ezberlemek değildir.
- Mathematics is not just the memorization of formulas.
Ezberleme yöntemleri genellikle efektiftir.
- The methods of forced memorization are often effective.
Çocukluğumu net hatırlıyorum.
- I have a clear memory of my childhood.
Dan yaptıklarından hiçbir şey hatırlamıyordu.
- Dan had no memory of what he had done.
Ölü bir adamın anısına bir anıt kurmak için bir fon başlatıldı.
- A fund was launched to set up a monument in memory of the dead man.
Onlar Gandhi'nin anısına bir heykel diktiler.
- They erected a statue in memory of Gandhi.
That is in my recollections.
- Das gehört zu meinen Erinnerungen.