erdem

listen to the pronunciation of erdem
Türkçe - İngilizce
merit
(isim) Virtue

He was too upset to distinguish vice from virtue. - O, ahlaksızlığı erdemden ayıramayacak kadar çok üzgündü.

Patience is a rare virtue these days. - Bugünlerde sabır nadir bir erdemdir.

virtue, merit fazilet
Grace
dharma
morality
righteousness
erdem örneği
phoenix
erdem örneği
paragon
Türkçe - Türkçe
insanın ruhi olgunluğu
Ahlakın övdüğü iyilikçilik, alçak gönüllülük, yiğitlik, doğruluk gibi niteliklerin genel adı, fazilet: "Spor, alçak gönüllülük gibi bir erdem aşılar sporcuya."- N. Cumalı. İnsanın ruhsal olgunluğu
(Osmanlı Dönemi) Usta gemici
Fazilet
İnsanın ruhsal olgunluğu
Ahlâkın övdüğü iyilikçilik, alçak gönüllülük, yiğitlik, doğruluk gibi niteliklerin genel adı, fazilet
erdem