Ne çekici bir kızsın!
- What a charming girl you are!
Tom'un çekici olduğunu düşünüyorum.
- I think Tom is charming.
Ben gelecek yıl giriş sınavına katılmalıyım.
- I must sit for the entrance examination next year.
Biz öğrencilerin giriş sınavındaki başarılarından büyük ölçüde sorumluyuz.
- We are, in large measure, responsible for students' success in the entrance exam.
Ne cazibeli bir çift!
- What a charming couple!
Sanırım o, alımlı ve çekici.
- I think she is charming and attractive.
O büyüleyici bir kadındır.
- She is a charming woman.
Komşumuz kendini büyüleyici bir at satın aldı.
- Our neighbour bought himself a charming horse.
Sevimli ve güvenilir bir kişidir.
- She is a charming and reliable person.
Çocukların çok sevimli!
- Your children are so charming!
Giriş kapısı kilitli olduğu için biz eve giremedik.
- Because the entrance was locked, we couldn't enter the house.
Tom büyüleyici ve dayanılmaz.
- Tom is charming and irresistible.
Şu bebeğin büyüleyici gözleri var.
- That baby has charming eyes.
Gelecek yıl giriş sınavlarına girmek zorundayım.
- I have to take the entrance exams next year.
Bugün giriş sınavına girmek zorundayım.
- I have to take the entrance examination today.
Ben sadece onun yüzünün güzelliği tarafından büyülendim.
- I was simply entranced by the beauty of her face.
Tom Mary'nin şarkı söylemesinden büyülendi.
- Tom was entranced by Mary's singing.
Place your bag by the entrance so that you can find it easily.