Astronotlar kendi coşkulu tezahüratları ve alkışlarlarıyla karşılandı.
- The astronauts were greeted by their enthusiastic cheers and applause.
Tom oldukça coşkulu, değil mi?
- Tom is quite enthusiastic, isn't he?
Tom çok hevesli değil, değil mi?
- Tom isn't very enthusiastic, is he?
George yeni işi hakkında çok hevesli.
- George is very enthusiastic about his new job.
Tom bir yoga hayranı.
- Tom is a yoga enthusiast.
Tom motor hayranları kulübünün bir üyesidir.
- Tom is a member of a motor enthusiasts' club.
O duygularını sakladı ve istekliymiş gibi davrandı.
- He hid his emotions and pretended to be enthusiastic.
Sen çok istekli görünmüyorsun.
- You don't seem very enthusiastic.
Tom hevesli görünüyor.
- Tom seems to be enthusiastic.
Tom çok hevesli değil, değil mi?
- Tom isn't very enthusiastic, is he?
They were arguing hot and heavy.