İşi insanları eğlendirmek olan ve şovlara katılan kişi bir eğlendiren kimsedir.
- The man whose work it is to amuse people who attend a show is an entertainer.
Öğrenciler sıkılırlarsa kendilerini eğlendirmek için yollar bulurlar.
- If the students are bored, they will find ways to entertain themselves.
Tom kesinlikle insanları nasıl eğlendireceğini biliyor.
- Tom certainly knows how to entertain people.
Şimdi sizi müzikle eğlendireyim.
- Now let me entertain you with music.
The committee would like to entertain the idea of reducing the budget figures.
The motivational speaker not only instructed but also entertained the audience.
They enjoy entertaining a lot.