Kulübe girmek istiyorum.
- I want to enter the club.
Okula girmek için sıkı çalıştım.
- I studied hard to enter the school.
Onun odaya girişini gördüm.
- We saw her enter the room.
Tom girişimci genç bir adam.
- Tom is an enterprising young man.
Çocuklarımızın güvenliği için, lütfen yetişkin sitelerine girmeyin.
- For our children to be safe, please do not enter adult sites.
Odaya girmeden önce kapıyı tıklat.
- Knock on the door before entering the room.
Ev numaranı, mahalleni, posta kodunu ve sokağını ayrı ayrı yazmak zorundasın.
- You have to enter your house number, suburb, post code and street seperately.
Araştırmacılar evrenin farklı bir bölümüne girmek için kapı kullanırlar.
- The researchers use the portal to enter into a different part of the universe.
Eve girmeden önce ayakkabılarınızı çıkarmanız gerekir.
- You must remove your shoes before entering a house.
Bir üniversiteye girme hayatımın amacı değil.
- Entering a university is not the purpose of my life.
He did the crime and will go to jail - the fact that he did not know it was illegal does not enter into it.
The country entered into peace talks with the militants.
One must be of legal age to enter into a contract.
... it very difficult for poor farmers to enter markets because they lower the price in artificial ...
... please enter the modern world ...