enormous, massive, colossal; boundless, immeasurable; excellent (slang)

İngilizce - Türkçe

enormous, massive, colossal; boundless, immeasurable; excellent (slang) teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

İlgili Terimler

immense

çok büyük

O, çocuklarla oynamaktan çok büyük zevk alıyor gibi görünüyor. - She seems to take immense pleasure in playing with children.

Brezilya çok zengindir; onun zenginliği çok büyüktür; kahve onun en büyük zenginliklerinden biridir. - Brazil is very rich; its richness is immense; coffee is one of its greatest riches.

immense

pek çok

immense

{s} engin

Denizciler engin okyanusta haftalar ya da aylar harcarlar. - Sailors spend weeks or months in the immense ocean.

immense

{s} muazzam

Büyük filozofun şerefine muazzam bir anıt dikildi. - An immense monument was erected in honor of the eminent philosopher.

Deprem muazzam büyüklükte bir tsunamiye neden oldu. - The earthquake caused a tsunami of immense size.

immense

(Tıp) immans

immense

kocaman

immense

uçsuz bucaksız

immense

çok geniş

immense

uçsuz bucaksız olma

immense

immensitygenişlik

immense

{s} mükemmel

immense

immenselygayet

immense

hudutsuz

immense

{s} harika

İngilizce - İngilizce

enormous, massive, colossal; boundless, immeasurable; excellent (slang) teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

{s} immense

Heceleme

enormous, massive, colossal; boundless, immeasurable; ex·cel·lent (slang)