enlisted

listen to the pronunciation of enlisted
İngilizce - Türkçe
{f} kaydol

Mezun olduktan sonra, Tom askere kaydoldu. - After graduating, Tom enlisted.

Ben Hava Kuvvetlerine kaydoldum. - I enlisted in the Air Force.

kaydedilmiş
(Askeri) GÖNÜLLÜ ASKER: Askerliğin herhangi bir branşında gönüllü olarak yazılmış kimse
(Askeri) askere yazılmış (askere yazılma)
(Askeri) gönüllü asker
enlisted man
(Askeri,Politika, Siyaset) er
enlisted reserve corps
(Askeri) ihtiyat erat sınıfı
enlisted man
ERAT SıNıFıNA MENSUP şAHıS, ER: Ordunun bir subay veya astsubaydan aşağı derecedeki erkek veya kadın mensubu. Buna "enlisted person" de denir
enlisted allowance
(Askeri) gönüllü askerlik ikramiyesi
enlisted allowance
(Askeri) GÖNÜLLÜ ASKERLİK İKRAMİYESİ: Bir şerefli terhisle ordu'dan ayrıldıktan sonra, üç ay içinde tekrar gönüllü olarak ordu'ya katılan her şahsa verilen ikramiye. Ödenecek miktar, hizmet derecesine göre tayin edilir
enlisted cadre
(Askeri) çekirdek erat
enlisted cadre
(Askeri) ÇEKİRDEK ERAT, ERAT ÇEKİRDEĞİ: Bak. "cadre"
enlisted combat insignia
(Askeri) MUHARİP ERAT RÜTBE İŞARETİ: Muharip erat tarafından takılan bu rütbe işareti, altın renginde bir fon üzerine koyu mavi renkte düz, kemer veya eşkenar dörtgen şeklinde şeritlerden ibarettir. Bak. "enlisted noncombatant irisignia"
enlisted combat insignia
(Askeri) muharip erat rütbe işareti
enlisted evaluation system
(Askeri) ERAT BAŞARI DEĞERLENDİRME SİSTEMİ: Ferdi ehliyetin objektif değerlendirilmesi suretiyle daha iyi bir askeri personel idaresi temin maksadı güden bir sistem
enlisted grade structure
(Askeri) erat rütbe dereceleri
enlisted grade structure
(Askeri) ERAT RÜTBE DERECELERİ: Erat sınıfına mensup askeri şahısların, yeni maaş derecesine dayanan rütbe kademeleri
enlisted man
(Askeri) ERAT SINIFINA MENSUP ŞAHIS, ER: Ordunun bir subay veya astsubaydan aşağı derecedeki erkek veya kadın mensubu. Buna "enlisted person" de denir. ENLISTED MEMBER'S PAY DATA CARD: ERAT MAAŞ BİLGİ KARTI: Bak. "pay data card"
enlisted noncombatant insignia
(Askeri) GAYRİ MUHARİP ERAT RÜTBE İŞARETİ: Bu işaret koyu mavi renkte bir fon üzerinde altın renkli düz, kemer veya eşkenar dörtgen şeklinde şeritlerden ibarettir. Bak. "enlisted combat insignia"
enlisted person
(Askeri) ERAT SINIFINA MENSUP ŞAHIS, ER: Bak. "enlisted man"
enlisted personnel
(Askeri) ERAT SINIFINA MENSUP ŞAHISLAR, ERAT: Bak. "enlisted person"
enlisted reserve corps
(Askeri) İHTİYAT ERAT SINIFI: İhtiyat durumunda bulunan eratı ihtiva eden Müşekkel İhtiyat Teşkilatının bir kısmı. Bu kısımdaki erat, milli bir tehlike halinde, tekrar faal hizmete çağrılabilir
enlisted reserve corps lapel button
(Askeri) İHTİYAT ERAT SINIFI: Bir şahsın ihtiyat erat sınıfına mensup olduğunu gösteren madeni düğme
enlisted section
(Askeri) erat şubesi
enlisted section
(Askeri) ERAT ŞUBESİ: Personel dairesinin erat işleriyle, özellikle eratın atanması, nakil işleri ve sınıflandırılması ile uğraşan tali şubesi
enlisted specialist
(Askeri) UZMAN ER: İdari veya teknik ihtiyaçların, liderlik vasfının üstünde sayıldıkları bir mevkie, belirli idari veya teknik görevleri yerine getirmek üzere, E-4 veya daha yukarı maaş derecesiyle atanmış, erat sınıfına mensup şahıs
enlisted specialist
(Askeri) Uzman erbaş
enlisted woman
(Askeri) KADIN ER: Kara ordusuna mensup kadın er. Rütbesi; subay veya gedikli subaydan küçüktür
enlisted woman
(Askeri) kadın er
enlist
yardımını temin etmek
enlist
{f} askere kaydolmak/yazılmak; askere kaydetmek/yazmak
enlist
askere almak
enlist
kaydolmak
enlist
sağlamak destek
enlist
askere yazılmak
enlist
askere kaydolmak
enlist
asker yazmak
enlist
(Askeri) gönüllü askere almak
enlist
sağlamak
enlist
kaydol

Mezun olduktan sonra, Tom askere kaydoldu. - After graduating, Tom enlisted.

Ben Hava Kuvvetlerine kaydoldum. - I enlisted in the Air Force.

enlist
(yardım/sempati/vb.) kazanmak
enlist
asker olmak
be enlisted
kaydolmak
detached enlisted men's list
(Askeri) müessese eratı
detached enlisted men's list
(Askeri) MÜESSESE ERATI: Belirli bir sınıfa, herhangi bir görevle atanmamış bulunan eratın mensup olduğu sınıf
emergency tactical air control; enlisted terminal attack controller
(Askeri) acil durum taktik hava kontrolü; nihai taarruz kontrolörü
enlist
{f} gönüllü yazılmak
enlist
enlistmentkaydetme
enlist
{f} kayırmak
enlist
{f} sağlamak (destek)
enlist
x sağla/askere al/git
enlist
gönüllü asker yazma veya yazılma
enlist
(Askeri) GÖNÜLLÜ ASKERE ALMAK, GÖNÜLLÜ ASKER KAYDETMEK: Şartlara uyan isteklileri askere almak
enlist
gönüllü olarak askere gitmek
enlist
{f} kaydetmek
enlist
kaydedilme
enlist
{f} yardımını sağlamak
enlist
{f} askere kaydetmek
landing signal enlisted; logistic support element
(Askeri) çıkarma sinyali-er; lojistik destek unsuru
İngilizce - İngilizce
Belonging to the military, but not as a commissioned officer
Simple past tense and past participle of enlist
Those individuals who have enlisted in the military and who are not commissioned officers
An enlisted man or woman is a member of the United States armed forces who is below the rank of officer. having a rank below that of an officer in the army, navy etc
past of enlist
of someone who has joined the military; "an enlisted man"
{s} enrolled as a member of the military
enlisted man
soldier that is not an officer
enlisted man
A male member of the armed forces who ranks below a commissioned officer or warrant officer
enlisted man
a male enlisted person in the armed forces
enlisted person
a serviceman who ranks below a commissioned officer
enlisted woman
A female member of the armed forces who ranks below a commissioned officer or warrant officer
enlisted woman
a female enlisted person in the armed forces
enlisted(a)
of someone who has joined the military; "an enlisted man
enlist
To secure, to obtain

They enlisted government's support.

enlist
To join a cause or organization, especially military service

The army wants potential soldiers to enlist.

enlist
To recruit the aid or membership of others

We enlisted fifty new members.

enlist
to enter voluntarily the military service by formal enrollment
enlist
To enter on a list; to enroll; to register
enlist
join the military engage somebody to enter the army
enlist
To engage for military or naval service, the name being entered on a list or register; as, to enlist men
enlist
To enroll and bind one's self for military or naval service; as, he enlisted in the regular army; the men enlisted for the war
enlist
{f} draft into military service; voluntarily join the military; voluntarily join a cause
enlist
engage somebody to enter the army
enlist
To secure the support and aid of; to employ in advancing interest; as, to enlist persons in the cause of truth, or in a charitable enterprise
enlist
If someone enlists or is enlisted, they join the army, navy, marines, or air force. Michael Hughes of Lackawanna, Pennsylvania, enlisted in the 82nd Airborne 20 years ago He enlisted as a private in the Mexican War Three thousand men were enlisted He decided to enlist
enlist
join the military
enlist
If you enlist the help of someone, you persuade them to help or support you in doing something. I had to cut down a tree and enlist the help of seven neighbours to get it out of the garden! I've read that you've enlisted some 12-year-olds to help out in your campaign
enlist
To enter heartily into a cause, as if enrolled
enlist
as of aid, help, services, or support
enlisted