Sailors spend weeks or months in the immense ocean.
- Denizciler engin okyanusta haftalar ya da aylar harcarlar.
Books are ships which pass through the vast sea of time.
- Kitaplar zamanın engin denizini geçen gemilerdir.
Therefore this craftie engine he did frame, / Against his praise to stirre vp enmitye .
Motorda sorun yok, fakat arabam hareket etmiyor.
- Nothing's wrong with the engine, but my car won't move.
Açık kaynak; teknolojik yeniliği kullanan motordur.
- Open source is the engine that drives technological innovation.
Üniversitede mühendislik ihtisası yapmayı düşünüyorum
- I plan to take up engineering at college.
Mühendislik probleminizi ne zaman hallettiniz?
- When did you get through with your engineering problem?
Mühendislik probleminizi ne zaman hallettiniz?
- When did you get through with your engineering problem?
Onun işi mühendislik.
- His work is in engineering.
Genç mühendisin deneyimi yoktu.
- The young engineer lacked experience.
Tom makine mühendisi olmak için öğrenim görüyor.
- Tom is studying to be a mechanical engineer.
Böyle kirleticiler çoğunlukla otomobil motorlarındaki yakıt tüketiminden kaynaklanmaktadır.
- Pollutants like this derive mainly from the combustion of fuel in car engines.
Bir web sayfası ziyaretçilerinin %90'ından daha fazlası arama motorlarındandır.
- More than 90 percent of visits to a web page are from search engines.
Trenin iki tane lokomotifi var.
- The train has two engines.
Bir web sayfası ziyaretçilerinin %90'ından daha fazlası arama motorlarındandır.
- More than 90 percent of visits to a web page are from search engines.
Ben araba motorlarını monte ederim.
- I assemble car engines.
Oradaki insanlar itfaiye arabasına yol açtı.
- The people there made way for the fire engine.
Kısa sürede itfaiye arabasının etrafında bir kalabalık toplandı.
- A crowd soon gathered around the fire engine.
Mühendis makineyi nasıl kullanacağımızı söyledi.
- The engineer told us how to use the machine.
Oğlumun bir makine mühendisi olmasını istiyorum.
- I want my son to become a mechanical engineer.
Tom mühendislik dalında mastır yapmak için çalışıyor.
- Tom is working toward a master's degree in engineering.
Tom makine mühendisi olmak için öğrenim görüyor.
- Tom is studying to be a mechanical engineer.
Tom bir makine mühendisidir.
- Tom is a mechanical engineer.