Sailors spend weeks or months in the immense ocean.
- Denizciler engin okyanusta haftalar ya da aylar harcarlar.
Books are ships which pass through the vast sea of time.
- Kitaplar zamanın engin denizini geçen gemilerdir.
Therefore this craftie engine he did frame, / Against his praise to stirre vp enmitye .
Hawaii'e giderken, bu kayık motorunun yarı yolda bozulmayacağını umalım.
- Let's hope this boat engine doesn't give up the ghost when we're halfway to Hawaii.
Motor çalışırken hissettim.
- I felt the engine running.
Üniversitede mühendislik ihtisası yapmayı düşünüyorum
- I plan to take up engineering at college.
Onun işi mühendislik.
- His work is in engineering.
Birçok genç mühendis istihdam edildi ve onlar kendilerini yeni bir bilgisayar geliştirmek için adadılar.
- Several young engineers were employed and were devoted to developing a new computer.
Mühendislik probleminizi ne zaman hallettiniz?
- When did you get through with your engineering problem?
Tom bir elektrik mühendisidir.
- Tom is an electrical engineer.
Tom makine mühendisi olmak için öğrenim görüyor.
- Tom is studying to be a mechanical engineer.
Böyle kirleticiler çoğunlukla otomobil motorlarındaki yakıt tüketiminden kaynaklanmaktadır.
- Pollutants like this derive mainly from the combustion of fuel in car engines.
Uçağın motorlarından biri durdu.
- One of the aircraft's engines cut out.
Trenin iki tane lokomotifi var.
- The train has two engines.
Ben araba motorlarını monte ederim.
- I assemble car engines.
Böyle kirleticiler çoğunlukla otomobil motorlarındaki yakıt tüketiminden kaynaklanmaktadır.
- Pollutants like this derive mainly from the combustion of fuel in car engines.
Kısa sürede itfaiye arabasının etrafında bir kalabalık toplandı.
- A crowd soon gathered around the fire engine.
Oradaki insanlar itfaiye arabasına yol açtı.
- The people there made way for the fire engine.
Mühendis makineyi nasıl kullanacağımızı söyledi.
- The engineer told us how to use the machine.
Bir buhar makinesi onun vasıtasıyla ısının işe dönüştürüldüğü bir makinedir.
- A steam engine is a machine by means of which heat is transformed into work.
Tom mühendislik dalında mastır yapmak için çalışıyor.
- Tom is working toward a master's degree in engineering.
Sen bir makine mühendisisin ve ben bir yazılım geliştiricisiyim
- You are a mechanical engineer and I am a software developer.
Tom makine mühendisi olmak için öğrenim görüyor.
- Tom is studying to be a mechanical engineer.