engaged in, or given to, seeing sights; eager for novelties or curiosities

listen to the pronunciation of engaged in, or given to, seeing sights; eager for novelties or curiosities
İngilizce - Türkçe

engaged in, or given to, seeing sights; eager for novelties or curiosities teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

sightseeing
{i} gezi

Bir gezi için vize almak istiyorum. - I want to get a sightseeing visa.

Bu şehirle ilgili gezi turlarınız var mı? - Do you have any sightseeing tours of this town?

sightseeing
ilginç yerleri ziyaret etme
sightseeing
görülmeye değer yerleri gezip dolaşma
sightseeing
{i} gezip görme
sightseeing
{i} çevreyi görme
sightseeing
Gezme; ilginç yerleri ziyaret etme
İngilizce - İngilizce
sightseeing
engaged in, or given to, seeing sights; eager for novelties or curiosities