engaged, affected, troubled

listen to the pronunciation of engaged, affected, troubled
İngilizce - Türkçe

engaged, affected, troubled teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

concerned
endişeli

Ne hakkında endişelisin? - What are you concerned about?

Senin hakkında endişeliyiz. - We're concerned about you.

concerned
{s} ilgili

O, babasının rahatsızlığı ile ilgili endişe duymaktadır. - He is concerned about his father's illness.

Neden bu kadar ilgilisin? - Why are you so concerned?

concerned
{s} ilgilenen
concerned
alâkalı
concerned
ilişki
concerned
merak etmek
concerned
ilgili/kaygılı
concerned
ilişkili
concerned
be concerned for veya about endişe duymak
concerned
{f} ilgilen

Bu kitap en çok pasif içiciliğin etkileriyle ilgilenmektedir. - This book is chiefly concerned with the effects of secondhand smoking.

Adam bu proje ile ilgilenmiyor. - The man is not concerned in this project.

concerned
x kaygılandır/ilgilendir
concerned
kaygılı

Ekim ayında çok kaygılıydım. - I was very concerned in October.

Onlar gerçekten kaygılıydılar. - They were really concerned.

concerned
{s} endişeli, düşünceli
concerned
{s} meşgul
concerned
{s} ilgili, alakalı
İngilizce - İngilizce
{a} concerned