engaged, affected, troubled

listen to the pronunciation of engaged, affected, troubled
İngilizce - Türkçe

engaged, affected, troubled teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

concerned
endişeli

Tom hakkında endişeliyim. - I'm concerned about Tom.

Senin hakkında endişeliyiz. - We're concerned about you.

concerned
{s} ilgili

Neden bu kadar ilgilisin? - Why are you so concerned?

Tom'la ilgili endişeliyim. - I've been concerned about Tom.

concerned
{s} ilgilenen
concerned
alâkalı
concerned
ilişki
concerned
merak etmek
concerned
ilgili/kaygılı
concerned
ilişkili
concerned
be concerned for veya about endişe duymak
concerned
{f} ilgilen

Ben bununla ilgilenmiyorum. - I am not concerned with this.

Onlar da proje ile ilgileniyorlar. - They are concerned with the project also.

concerned
x kaygılandır/ilgilendir
concerned
kaygılı

İnsanlar ırksal sorunlar hakkında kaygılılar. - People are concerned about racial problems.

Ekim ayında çok kaygılıydım. - I was very concerned in October.

concerned
{s} endişeli, düşünceli
concerned
{s} meşgul
concerned
{s} ilgili, alakalı
İngilizce - İngilizce
{a} concerned
engaged, affected, troubled