enerjisiz

listen to the pronunciation of enerjisiz
Türkçe - İngilizce
lack of energy
enerji
energy

Young people usually have more energy than the old. - Genç insanlar genellikle yaşlılardan daha fazla enerjiye sahiptir.

We'll use energy sources such as the sun and wind. - Biz güneş ve rüzgar gibi enerji kaynakları kullanacağız.

enerji
power

Here is an atomic power plant. - İşte bir atom enerji santrali.

The river furnishes electric power to the town. - Nehir şehre elektrik enerjisi sağlamaktadır.

Enerji
(Tıp) intensity
enerji
(Denizbilim) enegy
enerji
juice
enerji
sap

That last round of chemo really sapped his energy. - Bu son kemoterapi turu gerçekten onun enerjisini çökertti.

enerji
vitality
enerji
go
enerji
get-up-and-go
enerji
impetus
enerji
steam
enerji
zip
enerji
push
enerji
snap
enerji
guts
enerji
energising
enerji
vinegar
enerji
vim
enerji
vigor

He said he had lost his vigor at forty. - O, kırk yaşındayken enerjisini kaybetmiş olduğunu söyledi.

My grandmother is still vigorous at 82 years old. - Büyük annem 82 yaşında hâlâ enerjik.

enerji
pith
enerji
pep
enerji
energy, drive, go, pep
enerji
drive
enerji
kick

Tom kick-started his motorcycle. - Tom motorsikletine enerji vermeye başladı.

enerji
verve
enerji
vigour [Brit.]
enerji
sinew
enerji
oomph
enerji
zap
enerji
energize

I feel more energized. - Daha enerjik hissediyorum.

enerji
{i} vigour

For a man of seventy, he still has surprising vigour. - Yetmiş yaşındaki bir adam için o hala şaşırtıcı bir enerjiye sahip.

Türkçe - Türkçe

enerjisiz teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

ENERJİ
(Osmanlı Dönemi) Fr. Kuvvet. Güç. Fiziki kuvvet
ENERJİ
(Osmanlı Dönemi) Gücünü harcama isteği ve iktidarı
Enerji
erke
enerji
Manevi güç: "Size yaşamak enerjisini verecek kitaplar tavsiye ederim."- P. Safa
enerji
Maddede var olan ve ısı, ışık biçiminde ortaya çıkan güç, erke
enerji
Organizmanın etkin gücü
enerji
Manevî güç
enerji
Organların çalışabilmesi ve vücut ısısının sürdürülebilmesini sağlayan besin ögelerinin oluşturduğu güç
enerjisiz