endişelendirmek

listen to the pronunciation of endişelendirmek
Türkçe - İngilizce
worry

Don't tell Tom. I don't want to worry him. - Tom'a söyleme. Onun endişelendirmek istemiyorum.

We didn't want to worry you. - Seni endişelendirmek istemedik.

concern
preoccupy
distress
keep in suspense
perturb
disquiet
to distress, to disturb
fret
disturb
put the wind up smb
put the wind up somebody
endişelen
disconcert
endişelen
{f} disconcerting
endişelen
moither
endişelendirmek