Sami, Leyla'nın hayatını tehlikeye attı.
- Sami endangered Layla's life.
Fadıl, Leyla'nın hayatını tehlikeye attı.
- Fadil endangered Layla's life.
Tehlikede olan deniz yaşamını korumak için bir fon kuruldu.
- A fund was set up to preserve endangered marine life.
Dilinin tehlikede olduğunu sana ne düşündürüyor?
- What makes you think that your language is endangered?
Kurşun zehirlenmesi dünya genelinde milyonlarca çocuğun sağlığını tehlikeye atar.
- Lead poisoning endangers the health of millions of children around the world.
Fadıl, Leyla'nın hayatını tehlikeye attı.
- Fadil endangered Layla's life.
Tatoeba, yok olma tehlikesinde olan dillerin korunmasında katkıda bulunabilir mi?
- Can Tatoeba contribute to the saving of endangered languages?
O hayvanat bahçesinde bir kar leoparı olduğuna hâlâ inanamıyorum. Onların tehlike altındaki bir tür olduğunu düşünüyordum.
- I still can't believe they had a snow leopard in that zoo. I thought they were an endangered species.
I have but done my devoir, lady, as a good knight, in defence of an endangered maiden.
The federal government has added five new birds to the endangered species list.
If you endanger other people's life and liberty in your pursuit of happiness, I shall have to confiscate your arms, boys.
... you know, the Well, which is very old, and now endangered. Salon just put it up for sale, ...
... here we go what we're creating all endangered rating is businesses the ...