zwiebel

listen to the pronunciation of zwiebel
German - Turkish
n {'tsvi: bıl} e soğan
[die] soğan
soğan

Tom soğanı ince ince dilimledi. - Tom hat die Zwiebel in hauchdünne Scheiben geschnitten.

Tom her sabah çiğ soğan yer ve sonra Puma gibi pis kokar. - Tom isst jeden Morgen eine rohe Zwiebel – und stinkt danach wie ein Puma.

kuru soğan
English - Turkish

Definition of zwiebel in English Turkish dictionary

onion
{i} soğan

Tom çiğ soğanlardan nefret eder. - Tom hates raw onions.

O, hiçbir şekilde berbat çürüyen soğan kokusuna tahammül edemedi. - He could not by any means tolerate the ghastly smell of rotting onion.

bulb
çiçek soğanı

O, bahçeye bir çiçek soğanı ekti. - She planted the flower bulb in the garden.

bulb
ampul

Bir ampul ışık verir. - A light bulb gives light.

Edison ampulü icat etti. - Edison invented the light bulb.

bulb
{i} soğan

O, bahçeye bir çiçek soğanı ekti. - She planted the flower bulb in the garden.

bulb
{i} elektrik ampulü
bulb
(Anatomi) soğanilik
bulb
hissedici
bulb
(Askeri) balb
bulb
(Anatomi) bulbus
bulb
elektrik lambası
bulb
(Mühendislik) Valflerin baş kısmı
bulb
(İnşaat) ampul, lamba
bulb
şişerek soğan biçimini almak
bulb
{i} lâmba
onion
{i} kafa
German - English
flowering bulb
onion

I only need one onion for this recipe. - Ich brauche nur noch eine Zwiebel für dieses Rezept.

I'd like two kilos of onions. - Ich möchte zwei Kilo Zwiebeln.

bulb
gemeine Zwiebel
garden onion
gemeine Zwiebel
common onion
gemeine Zwiebel
bulb onion
kleine Zwiebel
bulblet