zusammengetroffen

listen to the pronunciation of zusammengetroffen
English - Turkish

Definition of zusammengetroffen in English Turkish dictionary

met
karşılaşılan
met
karşılaşılmış
joined
(Askeri) birleşen
joined
(Askeri) birleştirilen
joined
(Askeri) katılan
joined
(Askeri) katılmış

Partiye katılmış olmayı umuyordum. - I hoped to have joined the party.

Geçen yaz, sonunda on iki yıl önce katılmış olduğum firmadan ayrıldım. - Last summer, I finally left the firm that I had joined twelve years before.

met
(Meteoroloji) git

Favori heavy metal gitaristin kim? - Who's your favorite heavy metal guitarist?

Mağazaya gidiyorum ve kimi görüyorum? Onunla son kez buluştuğumuzdan beri kendisinde neler gittiğini bana hemen anlatmaya başlayan bir Amerikan arkadaşımı. - I go into the store, and who do I see? An American friend, who immediately begins to tell me what has been going on with him since we last met.

met
buluşulmuş
got together
toplan
joined
{f} birleştir
met
tanışılmış
joined
birleşmiş
joined
(Askeri) BİRLEŞTİRİLMİŞ, BİRLEŞTİRİLEN, BİRLEŞEN, KATILMIŞ, KATILAN: Bak. "combined"
German - English
zusammengetroffen
Favorites