zusammengetroffen

listen to the pronunciation of zusammengetroffen
English - Turkish

Definition of zusammengetroffen in English Turkish dictionary

met
karşılaşılan
met
karşılaşılmış
joined
(Askeri) birleşen
joined
(Askeri) birleştirilen
joined
(Askeri) katılan
joined
(Askeri) katılmış

Geçen yaz, sonunda on iki yıl önce katılmış olduğum firmadan ayrıldım. - Last summer, I finally left the firm that I had joined twelve years before.

Partiye katılmış olmayı umuyordum. - I hoped to have joined the party.

met
(Meteoroloji) git

Ben Tokyo'ya gittiğim zaman ona rastladım. - When I went to Tokyo, I met him.

Mağazaya gidiyorum ve kimi görüyorum? Onunla son kez buluştuğumuzdan beri kendisinde neler gittiğini bana hemen anlatmaya başlayan bir Amerikan arkadaşımı. - I go into the store, and who do I see? An American friend, who immediately begins to tell me what has been going on with him since we last met.

met
buluşulmuş
got together
toplan
joined
{f} birleştir
met
tanışılmış
joined
birleşmiş
joined
(Askeri) BİRLEŞTİRİLMİŞ, BİRLEŞTİRİLEN, BİRLEŞEN, KATILMIŞ, KATILAN: Bak. "combined"
German - English