zusammen mit

listen to the pronunciation of zusammen mit
English - Turkish

Definition of zusammen mit in English Turkish dictionary

with
{e} ile

Lütfen bir dolmakalem ile yaz. - Please write with a pen.

Bir mektubu kurşun kalem ile yazmamalısın. - You must not write a letter with a pencil.

in tandem with
ortaklaşa
with
yanında

Yanında bozuk para var mı? - Do you have small change with you?

O her gün şemsiyesini yanında taşır. - He carries his umbrella about with him every day.

with
yanına

Herkese karşı kaba davranamazsın ve sonsuza dek onun yanına kalacağını bekleyemezsin. - You can not be rude to everyone and expect to get away with it forever.

Yanına bir şemsiye almadı. - He didn't take an umbrella with him.

with
-in lehinde
with
canlı

Benimle Lady Gaga'nın bir canlı konserini seyretmeye gitmek isteyen biri varmı? - Is there anybody who would like to go see a live concert of Lady Gaga with me?

Kedi canlı bir fare ile oynuyordu. - The cat was playing with a live mouse.

with
uyanık
with
ile beraber

Leyla, Sami ile beraber uyuşturucu kullanıyordu. - Layla was doing drugs with Sami.

Tom Mary ile beraber çıkmamı öneren kişiydi. - Tom was the one who suggested that I go out with Mary.

with
-i olan
with
-e karşın
with
-den yana
with
-e karşı
with
sayesinde

Yeteneğin sayesinde çok para kazanabilmelisin. - With your talent, you should be able to make a lot of money.

Yardımın sayesinde başarabildim. - With your help, I could succeed.

with
nedeniyle

Tom soğuk algınlığı nedeniyle hastalandı. - Tom came down with a cold.

Tom soğuk algınlığı nedeniyle hastalandı ve okula gidemedi. - Tom came down with a cold and couldn't go to school.

with
geri

O bir saat içinde geri dönecektir. - She will return within an hour.

O bir hafta içinde geri dönecek. - She will be back within a week.

with
ile beraber/birlikte, ile: She's living with her aunt. Teyzesiyle beraber oturuyor. Will you come with us? Bizimle gelir misin? Wisdom
with
-li
with
(İnşaat) ile, birlikte
with
edat