zusammen mit

listen to the pronunciation of zusammen mit
English - Turkish

Definition of zusammen mit in English Turkish dictionary

with
{e} ile

Batman, Robin ile arkadaştır. - Batman is friends with Robin.

Bir mektubu kurşun kalem ile yazmamalısın. - You must not write a letter with a pencil.

in tandem with
ortaklaşa
with
yanında

Ne yazık ki yanında sadece beş dolar vardı. - Unfortunately she only had five dollars with her.

O her gün şemsiyesini yanında taşır. - He carries his umbrella about with him every day.

with
yanına

Tom neredeyse yanına bir şemsiye almayı unutuyordu. - Tom almost forgot to take an umbrella with him.

Gözleri kapalı olarak onun yanına oturdu. - She sat next him with her eyes closed.

with
-in lehinde
with
canlı

O, arkadaş canlısı kahverengi gözlerle bana gülümsedi. - She smiled at me with friendly brown eyes.

Ben özellikle bu canlı portreden memnunum. - I am pleased with this vivid portrait in particular.

with
uyanık
with
ile beraber

Merhaba çocuklar, ben Tom'um ve Mary ile beraber buradayım. - Hello guys, I'm Tom and I'm here with Mary.

Leyla, Sami ile beraber uyuşturucu kullanıyordu. - Layla was doing drugs with Sami.

with
-i olan
with
-e karşın
with
-den yana
with
-e karşı
with
sayesinde

Yeteneğin sayesinde çok para kazanabilmelisin. - With your talent, you should be able to make a lot of money.

Yardımın sayesinde başarabildim. - With your help, I could succeed.

with
nedeniyle

Tom soğuk algınlığı nedeniyle hastalandı. - Tom came down with a cold.

Hastalık nedeniyle ödevimde erkek kardeşime yardım ettirmek zorunda kaldım. - I had to have my brother help me with my homework due to illness.

with
geri

O bir hafta içinde geri dönecek. - She will be back within a week.

O bir saat içinde geri dönecektir. - She will return within an hour.

with
ile beraber/birlikte, ile: She's living with her aunt. Teyzesiyle beraber oturuyor. Will you come with us? Bizimle gelir misin? Wisdom
with
-li
with
(İnşaat) ile, birlikte
with
edat
zusammen mit
Favorites