zurückgegangen

listen to the pronunciation of zurückgegangen
English - Turkish

Definition of zurückgegangen in English Turkish dictionary

diminished
{s} azaltılmış
decreased
azalan
decreased
azalmış

Üniversitenin bağışı son on yılda giderek azalmıştır. - The university's endowment has decreased steadily over the last ten years.

Bu köyün nüfusu azalmıştı. - The population of this village had decreased.

diminished
küçültülmüş
diminished
azaltılan
decreased
{f} azal

Satışlar bugünlerde azaldı. - Sales have decreased these days.

1990'dan beri metan salımları %11 oranında azalmıştır. - Since 1990, methane emissions have decreased by 11%.

diminished
{f} azal

Emekli olduktan sonra geliri yarı yarıya azaldı. - His income was diminished by half after retirement.

Bir insanın haklarının tehdit edildiğinde, her insanın hakları azaltılır. - The rights of every man are diminished when the rights of one man are threatened.

diminished
konik
fallen
düşmüş

Düşmüş bir kaya onun yolunu kapadı. - A fallen rock barred his way.

Tom kanepenin arkasına düşmüş olan bozuk paraları topladı. - Tom picked up the coins that had fallen behind the sofa.

declined
reddedildi

Tom'un teklifi reddedildi. - Tom's offer was declined.

Ben kişisel nedenler için reddedildim. - I declined for personal reasons.

diminished
azalt(mak)
diminished
{s} düşürülmüş
diminished
{f} azalt: adj.azaltılmış
diminished
{f} azal: adj.azaltılmış
diminished
azalt

Savaş ülkenin zenginliği azalttı. - The war diminished the wealth of the country.

Bir insanın haklarının tehdit edildiğinde, her insanın hakları azaltılır. - The rights of every man are diminished when the rights of one man are threatened.

dipped
(Hayvan Bilim, Zooloji) aşırı eğik belkemiği olan
fallen
{s} yeryüzüne inmiş
zurückgegangen
Favorites