I cannot abide to see such cruelty.
- Böyle zulüm görmeye tahammül edemem.
Animal cruelty is a sin.
- Hayvana zulüm bir günahtır.
One day's freedom is better than ten years of oppression.
- Bir günlük özgürlük, on yıllık zulümden daha iyidir.
He has a persecution complex.
- Onun bir zulüm kompleksi var.
Others came to escape religious persecution.
- Diğerleri dini zulümden kaçmak için geldi.
Beauty is a short-lived tyranny.
- Güzellik kısa süreli zulümdür.