zugesetzt

listen to the pronunciation of zugesetzt
English - Turkish

Definition of zugesetzt in English Turkish dictionary

troubled
{s} sıkıntılı

Mary'nin sıkıntılı bir geçmişi var. - Mary has a troubled past.

Tom'un sıkıntılı bir geçmişi var. - Tom has a troubled past.

troubled
{f} sorun et
troubled
dertlenmek
harried
{f} rahatsız et
troubled
üzgün

Sizi rahatsız ettiğim için çok üzgünüm. - I'm very sorry to have troubled you.

Seni çok fazla rahatsız ettiğim için üzgünüm. - I am sorry that I have troubled you so much.

troubled
tedirgin
troubled
kederli
troubled
meraklı
harried
rahatsız
troubled
sorun et(mek)
troubled
{s} bulanık

Bulanık sularda balık tutmaya mı çalışıyorsun? - Are you trying to fish in troubled waters?

troubled
troubled waters bulanık sular
troubled
düzensizlik
troubled
{s} rahatsız

Haberden çok rahatsız oldum. - I felt very troubled by the news.

Fred, karısının dırdırından çok rahatsız idi. - Fred was very troubled by his wife's nagging.

troubled
sıkınt

Tom hiç sıkıntılı görünmüyor. - Tom doesn't look troubled at all.

Tom gerçekten sıkıntılıydı. - Tom was genuinely troubled.

withered
sol
withered
{s} pörsük
German - English
botherred
belabored
ailed
troubled
belaboured
worn out
admixed
harried
withered