zufriedengestellt

listen to the pronunciation of zufriedengestellt
English - Turkish

Definition of zufriedengestellt in English Turkish dictionary

contented
memnun

O şimdi emekli, Yves memnun ve sakin bir yaşam için sabırsızlanabilir. - Now that he's retired, Yves can look forward to a contented and placid life.

Servetine rağmen, memnun değil. - Despite his riches, he's not contented.

contented
{s} hoşnut
contented
{s} mutlu

Fakir biri olduğu doğrudur, ama o mutludur. - It is true that he is poor, but he is contented.

Tom mutlu görünüyordu. - Tom seemed to be contented.

contented
tokgözlü
contented
{f} gider
contented
doygun
gratified
{f} memnun et
gratified
memnun edilmiş
satisfied
doymuş
contented
{s} halinden memnun

Tom asla halinden memnun değildi. - Tom never was contented.

contented
{s} razı
contented
{s} hoşnut, memnun; rahat, mutlu
contented
{s} kanaatkâr
contented
tatmin et
gratified
hoşnut
gratified
doymuş
gratified
tatmin olmuş
German - English
gratified
contented
satisfied