Tom always speaks in such a low voice that I can barely understand what he says. - Tom her zaman öyle kısık sesle konuşur ki ne söylediğini ben zar zor anlayabiliyorum.
Tom always speaks in such a low voice that I can barely understand what he says.
Tom her zaman öyle kısık sesle konuşur ki ne söylediğini ben zar zor anlayabiliyorum.
I barely missed being struck. - Çarpılmaktan zar zor kurtuldum.
I barely missed being struck.
Çarpılmaktan zar zor kurtuldum.