zone, district or strip of land

listen to the pronunciation of zone, district or strip of land
English - Turkish
bölge, ilçe veya arazi şeridi
belt
{i} kuşak
belt
{i} kemer

Emniyet kemerini tak, lütfen. - Fasten your seat belt, please.

Emniyet kemerini bağla. - Fasten your seat belt.

belt
{i} kayış

Bu, kayışlar ve kasnaklar ile hareketi iletir. - It transmits movement by belts and pulleys.

Tom fan kayışını değiştirdi. - Tom replaced a fan belt.

belt
şiddetle vurmak
belt
kolan
belt
şerit
belt
kuşakla bağlamak
belt
{f} sar
belt
uçmak
belt
çok hızlı gitmek
belt
{i} bölge

Asteroid kuşağı Mars ve Jüpiter yörüngeleri arasındaki bölgede yer almaktadır. - The asteroid belt is located in the region between the orbits of Mars and Jupiter.

belt
keme

O ona emniyet kemerini bağlamasını tavsiye etti. - She advised him to fasten his seat belt.

Araba kullanan insanlar emniyet kemeri takmalılar. - People who drive cars should wear seat belts.

belt
{f} kemer takmak
belt
kuşatmak
belt
kuşak,v.sar: n.kemer
belt
kemerle/kuşakla bağlamak
belt
(isim) kemer, kayış, kuşak; iklim kuşağı, bölge
English - English
belt
zone, district or strip of land
Favorites